Doğdum, sabahı tanımlayan ilk saatlerde aranıza
geldim.Gelecekten habersiz kıpkırmızı bir bedende ilk nefesime merhaba
dedim.Gelişime şükreden, mutluluk gözyaşları döken aileme ilk
merhaba..Gelecekten habersiz geldim.Hala o ilk kucak sıcaklığının merkezindeyim.Plansız
hayatıma gayet planlı ve yerli yerinde geldim.Gelirken bile ağlayarak
geldim.İlk gülümsemem ile süt kokulu uykularımın arasında hayata geldim.Geldim
çünkü gelmem gerekiyormuş.Bana kalsa gelmezdim fakat gelişim annemi halen
bugünlerde hayata bağlayan tek unsur, o yüzden iyi ki geldim.Gelişim ile
geliştim.Kucaktan kucağa sevgi doldum, hiç eksik kalmadım.
Aile olmak önce sevmek ile başladı.Modernizmin dışına
çıkacaksak illa birileri, birbirlerine münasip olduklarını gördü ve ilk
çekirdek oluşumu başladı.Memura verilen iki evet cevabından sonra heyecanlar
birden alışkanlıklar haline dönüşmeye başladı.Bir aile kuruyorsun ve bunun bir
süre sonra tek amacı hayata yeni bir birey ve aile kazandırmaktan öteye
geçmiyor.Çocuk sahibi olmak iki bireyin dışında, çevrenin de tek beklentisi
oluyor.Evlendiler ve çocukları olacak..İnsan doğar, büyür ve kendinden bir
yenisini üretme döngüsü ile yükümlüdür.Kucağına seni aldıkları andan itibaren
hayatlarına son verirler, hayatın ve kendinden sonra meydana getireceğin hayatına
odaklı kalırlar.Ebeveyn olmak bu sebepten ötürü zordur.Bir hayata sebep olursun
ve o hayatın da sebep olacağı hayata kadar bu yük devam eder.Şanslılarsa eğer torunlarının torunlarını bile görürler.Ama acılar, rejenerasyon ile paralel
gider.Her yitimde bir varoluş gerçekleşir ve insan hiç tükenmez.Umutların ve
beklentilerin maymun iştahı hiç doymaz.
Büyüdüm, ilk adımıma sebep olan kuzenlerim korkularımdan
kaynaklı beni yola çıkarttılar.Olacak O kadar tiplemesi olan Bestami sayesinde
bugün halen yürüyorum.Ya hiç –o an- gerçekleşmeseydi.İşte bazen en temelden
başlayıp tırnaktan tepeye şükretmek gerekiyor.Her artı bir yaşımda aileme daha
çok dert oldum.Uykularını bölen gözyaşlarım, attığım her adımın endişesine
büründü.Kucaktan kucağa yuvarlanan bedenim ele avuca sığmaz hale geldi.Yürümeye
başladı dediklerinde koşar oldum.Dengede durabilme yaş aralığı
başladı,düşünebilme ve idrak edebildiklerime aykırı gelmeye başladım.
Çocuktum, beş yaşında o türkçe pop şarkıları dinlemekten
zevk alıp aynanın karşısında dans etmelerime hala bir cevabım yok.Ne anlıyordun
ki o sözlerden? Çok
güzel çocuktum, çocuklardık.Bugün karakteri bana noksan gelen her insanın güzel
bir çocukluğu vardı.Hatta belki de bir çoğumuz çok çocukken sevdik ilk
kez.Haftasonları erken kalkmak şimdilerde deli zoru iken çocuktuk ve sabah
sekizde çizgi film izlemek için zınk diye uyanırdık.Çocukluğumun zaman hatası
jetgillerin hava trafiğinde takılı kaldı.Şimdilerde haftasonuna günaydığım
saatler çocukluğumun sokağa çıkış vakitleri idi.O halde soruyorum size,
çocukluk mu meşakkatli yetişkinlik mi?
Görüyorum, yüzler birden bizden sorumlu ailelere dönüyor..Fakat cevabı net, şuan
onlara kat ve kat dert oluyoruz.
Hayatımın
replikleri ne ara, ezan okundu baban
geldi yemek hazır cümlesinden simge git o şirketle konuş yoksa annen olmam
kalıbına dönüştü.Peki neden hala verdiğim cevaplar “ya of anne beş
dakka daha..” –dan
hallice? Ve bizler o ezanlardan dört saat sonra evlerimize giren çocuklardık.Ve yine ben
babamın neden sürekli musluktan akan beyaz su ya da vişne suyu içtiğini
anladığım zaman büyüdüm,bir başıma güçlü bir birey oldum.
Ben street fighter
oynarken birden kendimi fight club ın içinde buldum.
Ergendim, bir daha ergenliğe girme şansım olsa yine aynı
düzlükte devam ederdim ama daha seçici olurdum.Sıcakkanlı çağlarımda sahip
olduğum heycanlarım şimdilerde yaşadığım çürük hareketlere yerini bıraksaydı
eminim her şey çok daha başkaydı.Öyle güzel bir çağ atlattım ki şimdi annemin
aklında benim için bir adet soru işareti barınmıyor.Öyle güzel başarılı oldum
ki başarısızlık açıklarımı kapatmak ile mesgulum.Duman grubunun öyle yürekten
seviyorsan şarkısını çok havada kalmış duygulara harcadık.Şimdi gerek görülen
noksan duygularda bir şey ifade etmiyor ve o şarkı yerini Müslüm Gürses’e
bırakıyor.Fakat yine de şarkı ergen duygulara çok güçlü bir gelecek mesajı
bırakıyor.Şöyle ki,
Sevdim
sandım, sevildim sanırdım..
Sonra
uyandım
Sonunda ben
anladım..
Gençlik geçti ve ben anladım..Öyle güzel anladım ki her
şeyden çok ebeveyn olmanın kutsallığını anladım.
Bir çocuğu ilk nefesinden deli nefesine kadar yetiştirmek
yürekten güç gerektirir.Bu satırlara gelebilmişsen eğer sana usanmadan sahip
çıkan ailene bir öpücük kondur ve her akşamın gecesinde onlar için dua et.Öyle
zorduk ki şuan sahip olduğumuz ne varsa onların sayesinde.Çokca zaman geçti o
kapıdan çıktık, ayrı kaldık, ayıldık ve bayıldık.Ama bir şekilde mutlaka hep
uyandık.
Çok kısa bir detay vereceğim, bu sadece kendim için bir
ön izleme.Anaokulundan bu yana sahip olduğum çekirdek bir arkadaş grubum var,
şartlar bizi farklı lokasyonlara savursa bile annelerimiz, ailelerimiz her
hafta mutlaka bir arada.Ya da bir başka şekilde biz mutlaka arada bir
bir-aradayız. Değişen tek şey senelerce birlikte oturduğumuz sıraları terk etmek
oldu.Onun dışında sorarsanız ki halen annelerimizin muhabbetleri sadece bizler
üzerine.Ya da bizim muhabbetlerimiz çocukluğumuzun hatırları üzerine.Şanslıyım
ki zamanında yakındığım şimdilerde ise bayıldığım küçük bir şehirde
büyüdüm.Kendi adıma emin olduğum bir şey var sahip olduğum 20 tane hatırlı
çocukluğum var.Hayatımın hiçbir evresinde hiçbir kimseye onlar için sunduğum
iyi dilekleri sunmam.Çünkü onlar iyi ise ben de iyiyim.Kendi ve annelerimizin
arasında asla bir rekabet olmadı.Tanık olduğum en son diyalogda hayatımın ne
kadar kaliteli olduğuna kanısına vardım.Simge ile X kardeş gibi ne var aynı
şehirdeler aynı eve çıkabilirler.Evet! Bu mümkün çünkü ben ve çekirdek çevrem
aslında kocaman bir aile idik.
Her birimiz ailelerimizi aynı sebepten ötürü
yorduk ya da gururlandırdık.Aile olmak zordur ama farklı aileler ile aile olmak
özel bir zorluktur.Kendi başıma birey olduğumu en çok, çocukluk arkadaşlarımın
bir birey olduğunu farkettiğim zaman anladım.Karne kritiklerinin yerini,
yerleştirme sonuçları, yerleştirme sonuçlarının yerini iş olanakları, iş
olanaklarının yerini varsa eğer evlilik muhabbetleri aldı..
Ve ben artık şimdilerde asırlık bir yetişkin
oldum.Değişen tek şey sartlar, hala daha annem beni kendine dert ediyor.Koşullar
zamanla öyle olgunlaştı ki artık annemi anlamak için anne olabilme
ihtimallerime dayanan empatiler kurmaya başladım.Anne olmaktan ziyade kadın
olmak.Kadın olmaktan ziyade kendi ayakları üzerinde durabilen başarılı bir
insan olmak.Kimseye muhtac olmadan yaşamak bana ilk nefesimden bu yana
kazandığım en güzel gurur unsuru oldu.Yeri geldi canım çıktı ama kimseden medet
ummadım.Çünkü bilinmezlikten bilinene doğru olan esas cevabı buldum.Ben o ilk
nefesimi bugünüm için aldım.Ailem beni yeni bir aile olmam kanunu gereği
kucağına aldı ve kendi halimde kendimce kocaman bir dünyaya sahip oldum.
Kimi arıyorsam hep önce içimde buldum, yaşadım tanıdım
sevdim ve vazgeçtim.Bizi büyüttüler şimdi ise bize mecbur kalma istekleri en
doğal hakları.Aldığınız verimlere lütfen verim olun.Gözü gibi sakınmak deyimini
bir kez dışınızdan sesli olarak söyleyin ne demek istediğimi anlayacaksınız.Sokaklarda
gördüğünüz kediye karşı düşürdüğünüz gardlarınızı ailenize karşı da
düşürün.Esasen aileler, evlatlarından sağlıkla yaşamaları dışında hiçbir şey
beklemez.Günlük doz aşımları, teşvikten ibarettir.Siz iyi iseniz onlar iyi
değildir.Onlar biz iyi kalalım diye iyiler ya da tepkililer.Velhasıl bir şeyi kaybettikten sonra anlaşılan kıymet insanoğlunun en büyük kaçınılmaz sonu.
Ve herkesin aşina olduğu bir cümle ile hayatlarınıza
devam etmenizi istiyorum,
Bir gün sen
de anne/baba olunca anlayacaksın..
olmadım ama şimdiden anladım..
Not: aslında çok başka bir şey yazacaktım fakat bir saat
önce annem ile geçen telefon konuşmamda ona şakasına bir şeyler yazacağım sence
ne yazayım dedim ve annem benim için yaz dediği için bu konu buralara kaydı.
bu şarkıyı da annem için buraya bırakıyorum.
yeşilçam seviyorum, biliyorsun...