Burada da hiç merak etmeyeceğiniz fotoğraflar paylaşıyorum

Instagram

Saturday, April 7, 2018

Aile Empatisi

Doğdum, sabahı tanımlayan ilk saatlerde aranıza geldim.Gelecekten habersiz kıpkırmızı bir bedende ilk nefesime merhaba dedim.Gelişime şükreden, mutluluk gözyaşları döken aileme ilk merhaba..Gelecekten habersiz geldim.Hala o ilk kucak sıcaklığının merkezindeyim.Plansız hayatıma gayet planlı ve yerli yerinde geldim.Gelirken bile ağlayarak geldim.İlk gülümsemem ile süt kokulu uykularımın arasında hayata geldim.Geldim çünkü gelmem gerekiyormuş.Bana kalsa gelmezdim fakat gelişim annemi halen bugünlerde hayata bağlayan tek unsur, o yüzden iyi ki geldim.Gelişim ile geliştim.Kucaktan kucağa sevgi doldum, hiç eksik kalmadım.

Aile olmak önce sevmek ile başladı.Modernizmin dışına çıkacaksak illa birileri, birbirlerine münasip olduklarını gördü ve ilk çekirdek oluşumu başladı.Memura verilen iki evet cevabından sonra heyecanlar birden alışkanlıklar haline dönüşmeye başladı.Bir aile kuruyorsun ve bunun bir süre sonra tek amacı hayata yeni bir birey ve aile kazandırmaktan öteye geçmiyor.Çocuk sahibi olmak iki bireyin dışında, çevrenin de tek beklentisi oluyor.Evlendiler ve çocukları olacak..İnsan doğar, büyür ve kendinden bir yenisini üretme döngüsü ile yükümlüdür.Kucağına seni aldıkları andan itibaren hayatlarına son verirler, hayatın ve kendinden sonra meydana getireceğin hayatına odaklı kalırlar.Ebeveyn olmak bu sebepten ötürü zordur.Bir hayata sebep olursun ve o hayatın da sebep olacağı hayata kadar bu yük devam eder.Şanslılarsa eğer torunlarının torunlarını bile görürler.Ama acılar, rejenerasyon ile paralel gider.Her yitimde bir varoluş gerçekleşir ve insan hiç tükenmez.Umutların ve beklentilerin maymun iştahı hiç doymaz.

Büyüdüm, ilk adımıma sebep olan kuzenlerim korkularımdan kaynaklı beni yola çıkarttılar.Olacak O kadar tiplemesi olan Bestami sayesinde bugün halen yürüyorum.Ya hiç –o an- gerçekleşmeseydi.İşte bazen en temelden başlayıp tırnaktan tepeye şükretmek gerekiyor.Her artı bir yaşımda aileme daha çok dert oldum.Uykularını bölen gözyaşlarım, attığım her adımın endişesine büründü.Kucaktan kucağa yuvarlanan bedenim ele avuca sığmaz hale geldi.Yürümeye başladı dediklerinde koşar oldum.Dengede durabilme yaş aralığı başladı,düşünebilme ve idrak edebildiklerime aykırı gelmeye başladım.

Çocuktum, beş yaşında o türkçe pop şarkıları dinlemekten zevk alıp aynanın karşısında dans etmelerime hala bir cevabım yok.Ne anlıyordun ki o sözlerden? Çok güzel çocuktum, çocuklardık.Bugün karakteri bana noksan gelen her insanın güzel bir çocukluğu vardı.Hatta belki de bir çoğumuz çok çocukken sevdik ilk kez.Haftasonları erken kalkmak şimdilerde deli zoru iken çocuktuk ve sabah sekizde çizgi film izlemek için zınk diye uyanırdık.Çocukluğumun zaman hatası jetgillerin hava trafiğinde takılı kaldı.Şimdilerde haftasonuna günaydığım saatler çocukluğumun sokağa çıkış vakitleri idi.O halde soruyorum size, çocukluk mu meşakkatli yetişkinlik mi? Görüyorum, yüzler birden bizden sorumlu ailelere dönüyor..Fakat cevabı net, şuan onlara kat ve kat dert oluyoruz.

Hayatımın replikleri ne ara, ezan okundu baban geldi yemek hazır cümlesinden simge git o şirketle konuş yoksa annen olmam kalıbına dönüştü.Peki neden hala verdiğim cevaplar “ya of anne beş dakka daha..” –dan hallice? Ve bizler o ezanlardan dört saat sonra evlerimize giren çocuklardık.Ve yine ben babamın neden sürekli musluktan akan beyaz su ya da vişne suyu içtiğini anladığım zaman büyüdüm,bir başıma güçlü bir birey oldum.

Ben street fighter oynarken birden kendimi fight club ın içinde buldum.

Ergendim, bir daha ergenliğe girme şansım olsa yine aynı düzlükte devam ederdim ama daha seçici olurdum.Sıcakkanlı çağlarımda sahip olduğum heycanlarım şimdilerde yaşadığım çürük hareketlere yerini bıraksaydı eminim her şey çok daha başkaydı.Öyle güzel bir çağ atlattım ki şimdi annemin aklında benim için bir adet soru işareti barınmıyor.Öyle güzel başarılı oldum ki başarısızlık açıklarımı kapatmak ile mesgulum.Duman grubunun öyle yürekten seviyorsan şarkısını çok havada kalmış duygulara harcadık.Şimdi gerek görülen noksan duygularda bir şey ifade etmiyor ve o şarkı yerini Müslüm Gürses’e bırakıyor.Fakat yine de şarkı ergen duygulara çok güçlü bir gelecek mesajı bırakıyor.Şöyle ki,

Sevdim sandım, sevildim sanırdım..
Sonra uyandım
Sonunda ben anladım..

Gençlik geçti ve ben anladım..Öyle güzel anladım ki her şeyden çok ebeveyn olmanın kutsallığını anladım.

Bir çocuğu ilk nefesinden deli nefesine kadar yetiştirmek yürekten güç gerektirir.Bu satırlara gelebilmişsen eğer sana usanmadan sahip çıkan ailene bir öpücük kondur ve her akşamın gecesinde onlar için dua et.Öyle zorduk ki şuan sahip olduğumuz ne varsa onların sayesinde.Çokca zaman geçti o kapıdan çıktık, ayrı kaldık, ayıldık ve bayıldık.Ama bir şekilde mutlaka hep uyandık.

Çok kısa bir detay vereceğim, bu sadece kendim için bir ön izleme.Anaokulundan bu yana sahip olduğum çekirdek bir arkadaş grubum var, şartlar bizi farklı lokasyonlara savursa bile annelerimiz, ailelerimiz her hafta mutlaka bir arada.Ya da bir başka şekilde biz mutlaka arada bir bir-aradayız. Değişen tek şey senelerce birlikte oturduğumuz sıraları terk etmek oldu.Onun dışında sorarsanız ki halen annelerimizin muhabbetleri sadece bizler üzerine.Ya da bizim muhabbetlerimiz çocukluğumuzun hatırları üzerine.Şanslıyım ki zamanında yakındığım şimdilerde ise bayıldığım küçük bir şehirde büyüdüm.Kendi adıma emin olduğum bir şey var sahip olduğum 20 tane hatırlı çocukluğum var.Hayatımın hiçbir evresinde hiçbir kimseye onlar için sunduğum iyi dilekleri sunmam.Çünkü onlar iyi ise ben de iyiyim.Kendi ve annelerimizin arasında asla bir rekabet olmadı.Tanık olduğum en son diyalogda hayatımın ne kadar kaliteli olduğuna kanısına vardım.Simge ile X kardeş gibi ne var aynı şehirdeler aynı eve çıkabilirler.Evet! Bu mümkün çünkü ben ve çekirdek çevrem aslında kocaman bir aile idik.

Her birimiz ailelerimizi aynı sebepten ötürü yorduk ya da gururlandırdık.Aile olmak zordur ama farklı aileler ile aile olmak özel bir zorluktur.Kendi başıma birey olduğumu en çok, çocukluk arkadaşlarımın bir birey olduğunu farkettiğim zaman anladım.Karne kritiklerinin yerini, yerleştirme sonuçları, yerleştirme sonuçlarının yerini iş olanakları, iş olanaklarının yerini varsa eğer evlilik muhabbetleri aldı..

Ve ben artık şimdilerde asırlık bir yetişkin oldum.Değişen tek şey sartlar, hala daha annem beni kendine dert ediyor.Koşullar zamanla öyle olgunlaştı ki artık annemi anlamak için anne olabilme ihtimallerime dayanan empatiler kurmaya başladım.Anne olmaktan ziyade kadın olmak.Kadın olmaktan ziyade kendi ayakları üzerinde durabilen başarılı bir insan olmak.Kimseye muhtac olmadan yaşamak bana ilk nefesimden bu yana kazandığım en güzel gurur unsuru oldu.Yeri geldi canım çıktı ama kimseden medet ummadım.Çünkü bilinmezlikten bilinene doğru olan esas cevabı buldum.Ben o ilk nefesimi bugünüm için aldım.Ailem beni yeni bir aile olmam kanunu gereği kucağına aldı ve kendi halimde kendimce kocaman bir dünyaya sahip oldum.

Kimi arıyorsam hep önce içimde buldum, yaşadım tanıdım sevdim ve vazgeçtim.Bizi büyüttüler şimdi ise bize mecbur kalma istekleri en doğal hakları.Aldığınız verimlere lütfen verim olun.Gözü gibi sakınmak deyimini bir kez dışınızdan sesli olarak söyleyin ne demek istediğimi anlayacaksınız.Sokaklarda gördüğünüz kediye karşı düşürdüğünüz gardlarınızı ailenize karşı da düşürün.Esasen aileler, evlatlarından sağlıkla yaşamaları dışında hiçbir şey beklemez.Günlük doz aşımları, teşvikten ibarettir.Siz iyi iseniz onlar iyi değildir.Onlar biz iyi kalalım diye iyiler ya da tepkililer.Velhasıl bir şeyi kaybettikten sonra anlaşılan kıymet insanoğlunun en büyük kaçınılmaz sonu.

Ve herkesin aşina olduğu bir cümle ile hayatlarınıza devam etmenizi istiyorum,

Bir gün sen de anne/baba olunca anlayacaksın..

olmadım ama şimdiden anladım..

Not: aslında çok başka bir şey yazacaktım fakat bir saat önce annem ile geçen telefon konuşmamda ona şakasına bir şeyler yazacağım sence ne yazayım dedim ve annem benim için yaz dediği için bu konu buralara kaydı.

Ve bu son ve’ bağlacım ile son notum anneme, ben kullandığım her kelimemi kurduğum her cümlemi senin kusursuz anneliğine ve babamın beni her daim izlemesine borçluyum.Acılar, kayıplar yaşıyorum ama yine de iyi ki o ilk nefesime sebep oldunuz


bu şarkıyı da annem için buraya bırakıyorum.

yeşilçam seviyorum, biliyorsun...