Burada da hiç merak etmeyeceğiniz fotoğraflar paylaşıyorum

Instagram

Sunday, November 11, 2018

Ne bileyim, sektörde seçkin biri olmak üzereyim ama sende değil...

Hayatınızın ne yöne doğru ilerlediğini hiç sorguladınız mı? Bir ihtimal daha var ki bu daha çok muhtemel. Belki de hayatlarımız geriye gidiyor. Geriye gitmekten kastım elbette o geçmişin güzel hatırlarla dolu, tozlansa bile her fırsatta üzerine bir nefes bıraktığımız çocukluk hatıralarımız değil. Geçmişteki özlemlere karşı hayalet gibi kalırız. Geçmişimize karşı kiracı kalır ve yaşadıklarımızı özlemek bugüne karşı direncimizden daha acıdır.Hayat geriye doğru gidiyorsa bu tamamen zihnimiz ile alakalı bir problemdir. O çok bahsedilen kafa yapılarımız gericilikte ısrarcı davranır. Gericiliğe sığınan duygular ise günümüz kalplerini kırar. Velakin sokaklarda ne çok kırılmış kalpler var..

Hareketli zamanlarımda sırtımda taşıdığım büyük sorumluluklarım varken duygularım yok gibi davranmak konusunda kararlıydım. Kendime kızgın ve kırgın kalmadığım en son halim, duygularımı gizlemeye yenildiğim son dakikalarımdı. Sonra bir rüzgar esti ve bütün yoğun duygular yüreğime indi. Acıma, vicdan, bağlılık, bağımlılık ve daha niceleri sular altından yükselip yüzeye çıktı. İnsanların buzlu kireç suratlarına çarptı. Rüyalarımda gökyüzüne bırakılan balonların yerini düşen uçaklar aldı. Toplum içine kendimi olduğum gibi bırakmaya karar vermek en büyük hatam olarak sıralamada ilk yerini aldı. Ve öğrendim ki bir insanın kalpten sevilebilmesi için kendi gibi olmaması haklı bir gerçekmiş. Vicdan savurduğun duyguların vefasızlıklar ile karşılanırmış. Hayat bende ileri doğru giderken etrafımda taşıdığım herkes geriye gitmekte ısrarcı kalmış. Kalbim çığlık çığlığa atarken kimse kalbime uğramamış. Sonra tekrar tekrar rüzgarlar esti..

Hayat ne ileriye ne de geriye gitmeye başladı, baştan sona tüm insanlık için işler ve kalpler kötüye gitmeye başladı. Art niyetler arttı, ekonomi kumarı kalpleri dondurdu, kırık kalpler arttı , silahlar daha çok patladı ve bu cehennemde ölen çok oldu ama kimsenin başına mezar taşı konulmadı. Bütün  duygular isimsiz bir zavallı olarak toprağın altında çürümeye başladı. Kendimden yana tam da sevmeye , hayata dair inanclarımı sahiplenmeye başlamışken işler sıvalarını bir bir döktü. Yüzleştiğim bütün duygular başkaları tarafından dar ağacına asıldı, ama duyguların nefesi yoktu. Olmayan nefesler dar ağacından sallandırıldığında azılı bir işkenceden başka bir sonuca varılmadı. Kalp daha çok kırıldı, kalp kırıklığı onarılmaz dedim inanan olmadı. Sinyal alamayan tüplü bir televizyondan başka bir şey ifade etmedim. Nitekim savaştım, önceliği karşı tarafa verdim aman insanların tadı kaçmasın ben başımın çaresine bakarım dedim. Çünkü başımın da kalbimin de acımın da çaresine bir başıma bakabiliyordum. Peki şimdi ne değişti ?

İfade etmekte kusursuz kalıp asla ifade edememek, karşı tarafın idrak etmesine tüm koşulları sağlamış ve siz tüm evrenin altında koşulsuz doğru iken karşı tarafta yanlışsın diye şiddete maruz kalmak bir insanın sabrının ölçüsüdür. Sabrın ölçülmesi aldatılmayı kabullenmeye kadar tartılabilir bu esnadan sonra işler sabrın değil sevginin ölçütüdür. Sevgini göz ardında bırakmak istersen bu durum da tamamen haklısızlığa olan tahammülsüzlüğün açtığı kıyasıya bir savaşın başlangıcıdır. Sizler artık geriye giden kalpler ile önüne bakmaya çalışan temiz kalpliler olarak iki ayrı gezegenlere düşersiniz. Bir taraf havada iken sizin ayaklarınız hala toprağa basmaktadır. Sana söyleyebileceğim tek bir cümle var "sen iyiydin, onun etrafında tutmaya çalıştığı sahte yüzleri sıralamaya alma bile sen bu savaşta hakkınla mücadele edip , ciğerlerini patlatana kadar doğrunun peşinden koştun". Değişen sen değilsin, değişen onlar da değil. Bu hayatta zamana ait matematiksel tarihlerden başka hiçbir şey değişmez. Teknoloji değişmez, ilerler..Devlet değişmez, gelişir ya da geriler. Fakat bir insan geçmişte ne ise gelecekte de aynı kimliğini korur. Eğer becerebiliyorsan kendine neden sorusunu sormaktan vazgeç..Bir insan, bir insanı değiştiremez..Boşa mücadele vermekten vazgeç. Eğer değişmek isteseydi bunu çoktan icraata dökerdi. Değişen tek bir şey var sen kendini savaşın ortasına kalkansız bir şekilde atmışken onlar senin  bu boşluğunu alışkanlık haline getirdi. İkili ilişkelerde zarar gören taraf her zaman sus payı yüksek olandır, suç payı ise karaktersizliğini örten köpeğin kulübesidir. Sen o köpeğe bir tasma takmayarak kozu en başından onun eline verdin, tebrikler! Bir dakika sizlere bu hayatı zindan eden o karaktersizlere köpek diyerek o mükemmel canlılara haksızlık ediyorum. Ben trafikte o köpeklere yol veririm de kalbini tanımayan insanlara şans tanımam. Özür dilerim. Köpeklik etmek söz öbeği derhal literatürden kaldırılmalı çünkü köpekler onların bu kirli karakaterlerine ortak olmayı haketmiyor. Fakat İbrahim Tatlıses'ten nankör kedi sözlerini her birine cuk diye oturtabiliriz.Burada kedi severlere ve kedilere saygım olsa da bir köpeğin verdiği sadakat ile kedinin ki kıyaslanamaz.

Nankör kedi..Ülkemize kazandırılan çok doğru bir uslüp. Numb parçasından Nankör kedi şarkısına geçmek ise durumun ne kadar karmaşık olduğunun özetidir. Giriş kısmına kendi içimde çok fazla tokat cümleler yerleştirirdim fakat bu kişisel gizliliğe giriyor bunu size ifşa edemem.İbrahim Tatlıses o malum şarkının sonuna doğru şöyle diyor,

-Boşver be gitsin, Allah büyük
Her acının bir ahı vardır , bir of çekersin biter her şey..

Metnin devamında hayatların ne yöne gittiğini sorguladım ve konu dünya telaşında çok kez kaydı. İşte tam burada yukarıdaki kuple devreye giriyor. Hayatlarınızı, hayatlarınızın doğrultusunu değiştiren kim varsa zamana değil , Allah'a bırakın. İnancınız olmasa bile zamana değil adalete bırakın. Hele ki o ilahi adalet dedikleri var ya, henüz vurmadıysa bile bir gün vuracaktır size. Kimsenin yaptığı inanın yanına kalmıyor, kalbinizi kıranın ilk başta ertesi gün şans eseri bir yere çarpar alnı morarır, zaman geçer sizi kırdığı her parçayı toplayamadığı için ayaklarınıza kapanır. Sen sakın ne of çek ne de ah..Senin ahını alan biri varsa bana güven işler bir gün onun tarafından tersine dönecek. Sen önündeki direksiyonu vicdanın rahat bir şekilde en yakın kavşaktan döndür. Ani U - dönüşleri yapmana gerek yok. Sen iyiydin, ağla..Hatta duşta sıcak suyun altında, karakterinden taşsa bile kendine bir kara isim listesi hazırla..O listeyi asla unutma..Bir gün hepsinin köşesine bir işaret atacaksın. Atamadığın olursa bana ulaş , belki orada sorun sendedir ve karşı taraf vebal ödemek zorunda kalmamıştır. Hayatın boyunca yoluna kimseyi alma, geriye gidenleri de atabiliyorsan at.





* kelime ve imla hatalarım varsa gözyaşlarım düşmüştür, geri dönüp düzeltmeyeceğim