Burada da hiç merak etmeyeceğiniz fotoğraflar paylaşıyorum

Instagram

Saturday, June 24, 2017

Tekrar gel




   
Pek öyle olmadı..Olmalı mıydı bilmiyoruz.Bir gecenin sabaha ayıldığı zaman dilimlerine parça parça ürün yerleştirmesi yapıldı.Hepsinden ayrı tutulan bir gece vardı, o gece masallar okundu kulaklara..Gözyaşlarının beyinde bıraktığı dış basınca rağmen akılda kalıcı hasarlar bıraktı.
Bana masal anlatacaksan fabl anlat, kalp ritmim bozulmasın..

Dedim ya işte öyle olmadı.Ne dilersem aksi, ne düşünürsem lehi değil aleyhi..

Dur başlama bu benim masalım!

Başladı..


Peri üç dilek hakkı için son dördünden bahçe katına ipek bir kumaşla sallandı.
Dün gece dolunay hiç gitmemiş , yerini çok benimsemiş gibi
 karanlık odanın siyaha çalan duvarlarını tasarruflu bir güçte aydınlatıyordu.
Peri şaşkın, planlarında son dördün o kadar parlak değildi.
Gölgesi bile beyaz bir peri.Aydınlıkta omuzları ışıldıyor.
Hani atlar terlediğinde teni altın gibi parlar, peri de öyle.
Balmumu gibi kaygan teni ile gökten yere uçarak iniyor.
Uçma eylemi yerden göğe değil miydi?
Güneş çok uzak dağlara yaslanmış ama kalkıp yüzünü bize dönmek üzere.
Peri o yüzden biraz aceleci elbet biraz da acemi!
Güç bela aralıklı pencereden içeri girdi.
Nasıl perisin sen, dokunduğun yerden geçersin istersen!
Kırık beyaz ipek kumaşı gördüm evvela, dedim birinin perdesi penceresinden kaçmış olmalı.
Perdeler bile özgürlüğüne düşkün.
Sonra hissettim, yaz akşamı serinliğinden farklı bir esinti doldu içeriye.
Eve hırsız girerse ölü taklidi yaparsın, nefesini tutarken belki de ölürsün.
Peki eve peri girerse hangi role girmelisin?
Gözlerimi gevşek bir şekilde yumdum.
Çok güzel rüyalarda geziniyormuş gibi dudaklarımda yarım bir gülümseme.
İşe yaradı, peri uyuduğumu sandı, önce üzerimde bir kaç kez ellerini gezdirdi.
Tenimin kaşmirliğini hissettim, soğuk elleri sayesinde.
Korkmam gerekli miydi bilmiyorum, korkmadım hiç.
Peri keşfetmeye devam ederken gögsüme basarak uyuduğum defterimi buldu.
Bu hiç hoş olmadı.
Almasını istemediğim için uyanmış gibi yapıp yastığımdan başımı yavaşca kaldırdım.
Görüş alanımdan bir anda kayboldu, ama hala soğukluğunu ensemde hissediyordum.
Gitmiş gibi yaptı, rol sırası perideydi.
Tutamadım gözyaşlarımı yeniden cenin pozisyonu alıp dua etmeye başladım, 
iki dua bir isyan..
Dayanamadı kulağıma yaklaştı ve üç dilek hakkımı sordu.
Benim bir dileğim bile yok artık dedim.
Aldı beni karşı duvara doğru savurdu.
Defter elimden periye doğru uçtu.
Saatin tik-tak notası kadar kısa bir periyotta bütün defterinin sayfalarını okudu ve bitirdi..
Beyaz gölgesi yerini buz mavisi tenine bıraktı.
Dizimin eşiğine yanaştı.
Kafasını gögsüme yasladı.Botanik bir kokusu vardı.
Belki de cennetin kokusu meleklerden üzerine sinmişti.Bilmiyorum.
O kokuyu bir şişeye hapsetmek istedim ama dilek sayılır diye dillendirmedim.
Saçları dalgalı çıkmaz yolları vardı.
Güneşle ay arası umut kumbarası bir havası.
Gözyaşlarından minik renkli balıklar düşmeye başladı.
Tüy bulutları kanatlarına nakışlı.
Kendime sesli bir şekilde kızdım.
Periyi bile üzdüm diye nefretimi kustum.
Kustuğum yerde beyaz lavantalar açtı.
Defterin sayfaları birden binbir çeşit kelebek oldular.
Kızdım periye nasıl yaparsın dedim, ayağa kalktım.
Ayaklarım yerden kesildi.
Dilediğin gerçek oldu.Kelebekler dileğini sahibine ulaştıracak dedi.
İttirdim periyi, ömrü yetmez onların her bir kalemin izi benim emeğimdi dedim.
Peri az ötede duran kalemlerimin hepsi kuş tüyüne çevirdi.
Artık daha fazla yazmak yok, bu senin son çırpınışlarındı vazgeç dedi.

Çok dolaylı bir anlatım oldu.Ama doğrudan gidişatı kayda alamadım.

Peri lila dudakları ile alnıma bir öpücük kondurdu ve beni yatağıma yatırdı.
Üzerime kırık beyaz bir çiçekli duvak örttü.
Pencereden tam kaçarken "Bana ne olacak?" dedim.
Geri geldi ve kulağıma bir kaç satır masal okudu.
Bu ben miyim dedim!
Anlatılandan daha fazlasısın tekrar geleceğim ne zaman istersen hep gitmek istediğin yere git ben orda olacağım dedi 
ve ipek kumaşına tutunup son dördüne geri döndü.

Gözlerime sızan sabahın yakıcı ilk ışıklarıyla birden uyandım.Solumu kontrol ettim defter yanımdaydı.Rüyaymış dedim üzüldüm.Deftere yazacak bir kaç satırım kalmıştı.Kaldığım yerden sayfayı açtım mavi bir kuş tüyü buldum.Nasıl olur ben bırak bir mavi kanatlı kuşu, hiç kuş görmüyorum.Hem ben kuş sevmem ki! Yoksa o Mavi Kuş şarkısı gerçek mi oldu? Gevezelik yapma!
Koşarak duşun altına attım kendimi. Soğuk suyla buluşunca tenim, dün gece bir rüyada olmadığımı anladım. Kulağıma söylediği masalı hatırladım..Masalımı size anlatamam ama bir şarkı var çok kalpten..Masallara inanır mısınız bilmem, en azından şarkıları dinlersiniz,


P.S : Defter hakikaten kanatlanıp uçtu, sağ salim yeni evine ulaştı.Peri masalında olduğu gibi bir netice gerçekleşmeyecek gibi.Yine de periye inandım ve söz verdim.Gerçek olmazsa da kelebeğin ömrü kısa sürermiş diyerek konuyu kapatacağım.Teşekkürler :)

Ben gelemem ama sen git biraz dolaş 
Mavi kuş sanki bir düş 
Kaşla göz arasında 
Geceyle gündüz ortasında 
Sokaklar bile sokaklara kesişir 
Gölgeler ki güneşe bağlı 
Biz ikimizde öyleyiz 
Ama bilmeliyiz 
Ağıramamış aydınlıklar gibi 
Kireç tutmuş çaydanlıklar gibi 
Hiç sevişmemiş insancıklar gibi 
Gel hiç üzülme 
Salına salına uç 
Ben gelemem ama sen git biraz dolaş 
Mavi kuş her daim sarhoş 
Biraz da bize kızmış


Friday, June 16, 2017

365

























Rüzgar gibi esip geçmiş meğerse az evvel bittiğinde anladım..Bazen savrulmuş , bazen saçlarımı okşarken tatmin olmuşum.Durumum çok ağır yaralı, bitkisel hayattan an itibari ile çıktı. Dilek ve öneri kutusunu da yorgun ama yüksüz bir ruh halimle ile tek tek okudum.Bir başımayım diye isyan ettiğim çok fazla günler geçirdim, bazı gecenin sabahlarını şuurumu kaybetmek ile yüzleştim. İçe atılan her duygu ve plan depresyonu ikiye katlıyormuş.Elbette depresyonda değildim, depresyona girmek için nefes almak durup düşünebilmek gerek, ben hiç durmadım.Çoğu zaman nefesim kesildi ya da ben nefesin süreklilik gerektiren bir eylem olduğunu unuttum.Hedeflere ulaşmak uğruna girilen koyu renkli hırslar her şeyin önüne geçiyor.Bazı dönemlerde ölüme bir kala konumlara geldim ama yine de hedeflerimden pes etmedim.Çünkü bu mesele artık çok uzadı, biraz daha var sadece sabır ve son gayretler..

Planladığım ve olmak istediğim yerleri geçenlerde resetleme kararı aldım.Kendime bambaşka bir alternatif buldum.Bu dönem için geç kaldım ama kısmetse 365 gün sonra buraya son veda için geleceğim..Haritada bile görünmeyen başımı sokacağım çok güzel bir çatı buldum.Yeni hayaller gerek, gerçekleşmemesi için bir neden bile yok üstelik..

Onarılmayan ya da çaresiz kalınan hiçbir şey yok.O an çok çaresiz kalsak bile ışığın düğmesini bulup karanlığı aydınlattıktan sonra aslında önünde kocaman bir çıkış yolu olduğunu görebiliyorsun. Yanlışlar yapmadığımız sürece, kalpten hep iyi niyetli kalırsak hak yerini bir şekilde buluyor ve size azap çektiren her acı kendi ayağına dolanıyor.

Sustum..Çok fazla sustum..Yaşamak adına en ufak bir belirti bile göstermedim.Tepkisiz kaldım.Çok üzüldüm, çok kızdım, çok yıprandım ama daha önceleri de yaşamıştım tüm bunları.Bir şekilde bitiyor ve sen üzerine milyonlarca ne hakkım varsa helal olsun diyerek bavuluna sadece elbiselerini alıp gidiyorsun.Geçiyor her şey..

İkinci veya üçüncü kişileri düşünecek hiç halim olmadı bu 365 günde..Kimsenin üstüne düşmedim, bazen bir takım şeyleri dert ettim ama derdim nasıl bu kadar kötü olabilir şaşkınlığı idi.Bir daha karşılaşmayacağım şeyler yaşadığım için durumu da öznesi de beni hiç alakadar etmedi.En sonunda bir baktım tek başıma kalmışım meğerse..Olsun dedim zaten ben de hep bunu dilemiştim.Şimdi gerçekler ile planlarım düz bir şekilde uyuşmaya başladı.üç temel teoriden bahsedince bir süre sonra bütün kalbin kabuk bağlıyor;

1-Herkes sahte, senin olan hiçbir şey yok hepsi emanet
2-Herkes çıkarcı, ve sen üzerine milyonlarca hikaye yazarsın
3-Herkes kötü, sen iyi kalabildiğin için yalnızsın

Böyle düşününce çok isyankar geliyor fakat öyle..Kendimi düşünüp , olayları oturup izlemek için çok fazla fırsatım oldu.Kafam tek bir şeye odaklıydı ve diğer olup biten tüm olayları kalbimde durdurdum. Dondurucuya attığım meyvelerin şimdi yaz boyunca tadına varacağım.Uzak kalmanın üzerine uzaklaşmayı da ekledikten sonra her  şey daha da güzelleşecek..

Dizüstüne yazma fırsatım hiç olmadı, aslında yazacak çok fazla şey biriktirdiğim de söylenemez çünkü tamamlamam gereken başka bir hikaye vardı.Nihayet yaklaşık 60 sınav sonsuz ödev ve onlarca projeye rağmen onu da bir şekilde bitirip üzerimden savdım.Yaz hikayeme başlamak için bir yenisini bavuluma şimdiden attım bile.

Hayalin ne kadar büyük olursa karşılığı da o kadar kırıcı olabiliyor.Ben büyük hayaller kurmadım hiç zaten gerçekleşme ihtimalleri olmayan şeylerdi.Artık hayallerden bahsetmem için çok geç bir zaman olduğunu anladım.Çünkü benim ihtimal vermediğim hayaller kendiliğinden gerçek olmaya başlamış.
Sadece karakterlerde değişiklik yapmam gerekiyordu.Bütün kahramanları içerikten tek nefeste çıkarıp buruşturdum ve attım.Bak hatta hala masamın altında kalan çöpteler birazdan toparlanırken kapının önüne koyacağım.Sonra da fareli köyün kavalcısı olacağım..

Artık en azından huzurlu uyuyacağım gecelerim var kısa bir sürede olsa.Ardından çok hızlı geçecek bir 365 günü yeniden başlatacağım ve seneye bugün varlığımın izi kalan her yerden çekilip gideceğim.

Hazır bahsetmişken endişelenen merak eden hiç bilmediğim bir çok kişiden haberli habersiz, direkt endirekt yönden bana destek verdiklerini gördüm.İnanın sevindim, mutlu olmadım ama sevindim.Olmasını istediğim insanların yerini aldığınız için sadece sevinebildim.Zor bir geceydi, zordu ama hiç yüreğime koymadı.Soğuk bir duş alabilme imkanı olan herkes girdiği durumdan rahatca çıkabilir bana inanın.Ben haddinden fazla değer verip sevdiğim insanları duşa girmeden önce klozete döküp üzerine sifonu çektim.Herkesin emeğine sağlık..


Uzun zamandır söyler dururum, fark etmiyor.İyi olmaya devam edeceksem eğer daha iyiyim.
Bana kimse bu 365 günde destek olmadı, bu yıl aldığım 20 ders bana hiçbir şey katmadı fakat her biriyle mücadele ederken kendi kendime yetebildim ve AA ile geçtiğim sabır dersi bana çok fazla şey kattı..

Tebrikler simgecim 365 günde ortalamanı 3, hayatını 5 e katladın!! 
Şimdi sanmasınlar bildikleri gerçekleşecek, bilinen her şeyi baş aşağı getirmeye devam edeceğim


Unutmadan.Bugün ilk kez ve çok net bir beddua ettim.O kadar kalpten ve haklı bir konumda ettim ki
umarım geç olmadan gerçekleşir.Söylediğim, yaptığım, yaşadığım her şeyi tertemiz hakkımla yaptım ve yaşadım.O yüzden hakkımın yenildiği en ufak bir şeyde bile asla helal etmiyorum.Beni, sağlığımı yıpratan ne kadar şey yaşadıysam Allah hepsini onların evlatlarından, ailelerinden ve tüm sevdiklerinden -gani, gani!!- çıkartsın..

Evet şimdi nefes alıyorum.Teşekkürler :)