Burada da hiç merak etmeyeceğiniz fotoğraflar paylaşıyorum

Instagram

Sunday, May 11, 2014

Takmayacaksın Tak Açacaksın


En son kendimi ne zaman mutsuz hissettiğim dönemleri hatırlıyorum.Mutsuzluk diyorum yalnız dikkatinizi çekerim.Çaresizlik deseydim o apayrı ve realist bir konu.Belki sonra bahsederim fakat şuan ki ruh halim mutsuzluk.Sevmek beni mutsuz ediyordu.Altı yaşında gözlerimden kalp çıkartan ilk aşkım bile beni çoğu zaman mutsuz ederdi.Aynanın karşısından kendimi alamıyordum en basitinden.Altı yaş grubuna meme nasıl ve nereden temin edilebilirdi hiçbir fikrim yoktu ama iki gögsüne çorap sıkıştırmak diye bir şey vardı.Çünkü Bay Doğrunun yaşıtında ki kızların memeleri vardı ve benim gögüs kafesim dümdüzdü.Bu beni mutsuz ediyordu.Meme önemli bir şeydi.Boyu 1.65 civarlarında geçerdi potanın karşısına oynardık dokuz aylık onunla.Taktım çelmeyi bir gün ayağına.Sırf albenisini vermişti diye bir kıza .Mutsuz ediyordu beni mutsuz.Yıl sonu müsameresine hazırlanırken Aysel Hoca giderdi çay içmeye tak açardım kasetten Aboneyim şarkısını.Geçerdim basketbol sahasının ortasına başlardı gösteri

Sana kaptırmam ben onu
İki yıl kaç bölüm oldu
Daha çok sürer bu dizi
Hiç kaçırmam saatini
Onu ilk gördüğüm zaman
Pat..bayıldım aman aman
Annem bu iş olur dedi
Ruhumuz uydu tastamam
Kızların hepsi peşinde
Gözü yokki hiç birinde
Hem ona aboneyim


Potadan seken top ben dans ederken hop geldi ayağıma çarptı.
Koşuyordu bana doğru.Savuruyordu terli alnına yapışan saçlarını sağdan sola.
İkimizde aynı anda eğiliverdik ayağıma kadar gelen Spalding sayesinde.
Molten topları ile asla oynamıyordu.Onlar hakkında ayağımla bile vurmam ben o topa dediği günü hatırlıyorum dün gibi.Aklımdan onlarca şey geçti iki saniye içinde ama o ağzından tek bir kelime bile geçirmemişti bana karşı.
Sevmek beni mutsuz ediyordu 

Çelik şarkıları kadar popülerdi mahallede.Deniz Seki nin Ahmet şarkısı sanki ben tarafından onun için yazılmıştı.Onu seviyor ve bu beni mutsuz ediyordu.Yaz gelince eve girmek bilmiyorduk ikimizde.Kızlarla asla salak saçma evcilik girişimlerine katılmaz.Bizim mahallenin oğlanları ile taso oynardım.Üttüğüm tasolar ceplerimden taşıyordu.Fakat Ahmet ile bir kere olsun oynamadık ki rövanşını isteyebileyim.Emin olun bir kere olsun benimle karşılaşsaydı tüm tasolarını alırdım elinden.Real Madrid ile Barcelona bile El Clasico yapıyor biz bir kere olsun ne cız ne de taso oynayarken karşı karşıya gelebiliyorduk.Onu sevmek beni mutsuz ediyordu.Oysa ki sevmek huzuru dize getirmek değil miydi? Onu gördüğümde huzursuz hissediyordum kendimi.Çirkin , memesiz , kaşları kuaför yüzü görmemiş sıradan biri.Onunla ilgili bir planım yoktu sokaklar yönlendirir beni nasılsa..

Onu sevmek beni mutsuz ediyordu.Bu sürüncemeden çıkmanın bir tek yolu vardı takmayacaktım tak açacaktım.Tıpkı Grup Vitamin şarkısındaki Mustafa gibi hissediyordum kendimi.Gökhan Semiz in ruhuyla karşılıklı oturup içimden çıkıp içimle konuştuk bir gün.Belki şizofrence gelebilir fakat bazı durumları aşmak için şizofrene meyilli olan yanımızı değerlendirmemiz gerekiyor.

-Oturdum, bir buçuk saat ağladım. Düzenli olarak her gün ağladım.. Gözlerim o kadar şişti ki, bir süre açamadım.
+Değdi mi?
-Hiçbir şeye değmediği için ağladım sanırım.

Takmayacaktım, yaşım tutmuyordu tak açmaya fakat ben de gazoz içiyordum elbet.


Birilerini sevme işini beceremiyorum ben pek.Maymun iştahım burada hemen devreye giriyor.On beş yıllık geçmişimi göz önünde tutmaya kalsak bu sayfanın başında 72 saat uykusuz kalmam gerekicek.Lakin öğrendiğim bir şey var sevmeyeceksin sevileceksin.E dolayısı ile seni seveni seveceksin.Seni seveni sevmek ne kadar doğru bir yöntem bilmiyorum fakat birkaç arkadaşımdan zamanla sevmenin, sevmek isteyince sevebiliyor olmanın ne demek olduğuna bizzat şahit oldum.Seni seven birisi ile olmanın verdiği kafa rahatlığı onunla birlikte gelen huzur sanırım sahip olabileceğimiz en güzel şey.

Mutluyum. Mutluydum ya da mutsuzum. Mutluluk ne garip kelime. Her neyse, keyfim yerinde. Saçmalıyorum zaman zaman, hatta her zaman saçmalıyorum burada. Mutlu musun? Yalnız mısın, öyle diyor görenler seni. Ben yolda ne düşüyorum biliyor musun, nereden bileceksin. Ben yolda seni değil kendimi düşünüyorum, yalnızca yolda da değil ya, neyse. Bazen birini gerçekten sevmem gerektiğini kafama tak takıyorum, bazen kimilerine ne kadar kızgın olduğumu fark ediyorum. Sevmemeye çalışıyorum kimseyi çünkü bilirim sevmek beni mutsuz ediyordu.Bir iple boynumdan bağlanmış bir efendiye köle kalmışcasına zorunlu ve çaresiz hissediyordum kendimi.
Dostluklar kuruyorum güzel, cicili, bicili
bu kadarı ederidir diyorum.
Üzülmeye huzursuz hissetmeye ne gerek var Gökhan Abi.




Ben kulaklığımı takayım. Insanlar ne konuşursa konuşsun. Yüksek sesli müzik beni insanlardan 
koruyor.İlk aşkım Ahmet den de walkmanim sayesinde kurtulmuştum.Müzik dinledikçe aynanın karşısına geçip saatlerce dans ettikçe hem formumu koruyor hem dertleri kederi çöpe attıyor bir de sıcaktan çıldırıyordum.


1 comment :

  1. senin gibi tatlı ve güzel bir kız nasıl sevmekten kaçıyor hayret, insan aklı ermiyor

    ReplyDelete