Burada da hiç merak etmeyeceğiniz fotoğraflar paylaşıyorum

Instagram

Tuesday, December 24, 2013




Özledim kelimesinin hakkını en çok sevdiklerinin üstüne toprak atanlar veriyor.
Nasıl eksik kaldım hala tarif edemiyorum
Sensiz kalışımın her sabahında bir öncekinden farklı hissediyorum yokluğunu
Ben senin yokluğunda yuvarlanıp giderken, sen benim varlığımı görüyor musun ki?
Gitmeseydin olmaz mıydı?
Hiçbir şeyden memnun değildin, kimseleri sevmezdin evet ama,
Ben de mi hiç kimseydim senin için?
Keşke beni yarım bırakmasaydın.
En basitinden telefon rehberini her açtığımda son aramalarda adını görememek bana koyuyor.
Bir telefon uzağında olmakla, bir dua yakınında olmak çok ayrı şeyler!
Sahip olduğun bütün güçleri öylece bana bırakıp gitmen ağır geldi
Sen gittikten sonra bana dinlenme hakkı vermediler
Yaşamın “durdur” tuşunu kullandım sen gidince.
giden biri varsa kalana güçlü ol derler
Güçlü olmak sabit olmak değil midir?
sabit kalınca paslanmaz mısın ?
sen sanki hiç var olmamış gibi kaybolmadın
kaybın hep var kıldı seni.
Birilerinin gitmesine, birilerinin de yokluğuna alışmak gerek. Oysa her seferinde biraz daha zor oluyormuş gibi geliyor. Hani, bir daha mı aynı şeyi yaşıyorum diye düşünüyorsun. Yanlış.
Senden sonra birilerini bırakmak daha kolaylaşıyor, biri gidince herkes gidebilir gerçeği 
dank ediyor
zaten sen gittikten sonra güneş sabahı pek getirmedi


düşünürsün..

Ertesi sabah gireceğin sınavda bile düşünürsün. Boş kağıt verirsin mesela. 
O kadar düşünürsün ki beynin uyuşur hücrelerin el vermez yapamazsın..
bazı zamanlar hayatıma neden pozitif enerji salgılamıyor bu gidişin

ama yinede her şey güzel , üzülmek için hiç bir neden yok der gülümserim kendi kendime. Belki beş , belki on dakika sürer bu gülümseme. Sonra gülümsediğimi sanan gözlerimden yavaş yavaş akmaya başlar yaşlar. Ve anlarım aslında kendimi kandırdığımı.  Tutamam gözyaşlarımı , ağlarım ben.
 Çok ağlarım. Ağlarmışım ben. Çok..
ağlamak için illa gözden yaş akması gerekmez
üzülmekte.

 Herkes O’nun sebep olduğunu düşünür benim bu ağlayışlarıma. Oysa O sadece bir bahanedir buna.
Bilirim , nedir beni acıtan ya da gülümseten..  Acıtan şey O degil , O’nun yokluğudur aslında. Her gözyaşım onsuzlukdur. Sesinden , teninden , O’ndan uzak , çok uzak oluşumdur. Gülüşlerim ise onun bir yerlerde var olduğunu bilmektir. Elbet bir gün onu görebilecek  , sesini duyabilecek , yeniden sarılabilecek olduğuma inanmaktır yüzümdeki o küçük gülücük.
Bir de uykularım var tabi . Onu yanımda hissedebildiğim tek yer, rüyalarım.
Beni uyurken görenler hep uykumda gülümsediğimi söylerler. Doğru . Gülümserim. Yanımdadır O. Elimi tutar , sımsıkı sarılır , varlığını hissettirir çünkü. Ve dediğim gibi , uyanıp aslında yapayalnız olduğumu fark ettiğimde o küçük masum gülücük ,nefret dolu bir gözyaşıdır 
Yoktur O artık , gitmiştir yine ait olduğu yere . 
Uzaklaşmıştır benden yine , bir şeylerden kaçarcasına.

Eminim , sadece ben değilim bunları yasayan. Sizlerde çok iyi biliyorsunuz neden bahsettiğimi.. 
Yaşıyoruz hepimiz aynı şeyleri

Biz güçlü olduğumuzu kanıtlamaya çalışırız hep . Başarırız da aslında. İnanırlar .Güçlü olduğumuzu , mutlu olduğumuzu sanarlar. Bizim istediğimiz de bu değil midir zaten.
Çoğu sinirlenir buna. Çünkü bilirler onlar olmadan acı çekeceğimizi . Terk ederler . Bir sure kendimizi toparlamaya çalıştığımızın farkındadırlar. Ve içten içe sevinirler aslında. Acı çekiyoruzdur onlar için çünkü . Ne zaman inanırlar ki biz unuttuk onları , iste o zaman baslar onlar için her şey. Üstümüze düşmeye başlarlar. Korkuyorlardır aslında bizi kaybetmekten , ve yine korkuyorlardır korktuklarını kabul etmekten. 
ihtiyaçları vardır çünkü bize , bunu bilmeseler de.  
Biz bütün acımızı saklar , mutlu gözükürüz onlara. 




Dünya çok daha hızlı dönsün, günler çok daha kısa olsun, saatler çok daha hızlı geçsin 
ve ben bir an önce O’na sarılayım istiyorum.



No comments :

Post a Comment