Burada da hiç merak etmeyeceğiniz fotoğraflar paylaşıyorum

Instagram

Saturday, October 15, 2016

Kişisel Erişim Noktası:1 Bağlantı























Kullanmadığımız şeyler çoğunlukla yeri geliyor ve kıymete biniyor.Kıymet 
bilmek de bir kıymettir aslında değil mi? Yapı olarak ne çok keşkelerimiz var oysa, her birinin temeli kıymet bilememe ve değerlendirememe hasarından doğuyor.Benim en büyük dileğimdir hep; Allah kimseyi pişmanlıkları ile sınamasın.Çünkü pişmanlık bir çeşit ex- neticesidir.Sadece geride bırakılıp gidilen sevgili ex- olarak kalmıyor.Ex işte tıp dilinde öldü ve gitti diye de tanımlanabilir.Hatta güneş tam olarak buradan doğmaktadır.Giden biri de olsa ölen biri de olsa artık varlıklarıyla karşılaşamayacağımızı bildiğimiz şeyler her zaman kaybettikten sonra anlam kazanıyor.Yani sen onu belki çok seviyorsun, hatta pencerende farketmediğin fakat severek aldığın kurumuş çiçeği hala önemsiyorsun ama üzerine toprak attığın, geçmiş olsun dileklerini birer birer karşıladığın zaman esas sevdiğini anlıyorsun.Yıllarca doğruluğundan emin olduğun bir şeyin aslında a'dan z'ye yanlış olduğunu öğrenmen gibi..Alfabe bile random bir dizilişe sahip aslında.Öyle çok da detaycı kalmanın önemi yok.

Kafana yerleştirdiğin soru işaretlerinin yoğunluk ve miktarını arttırdıkca kamburun çıkmaya başlıyor.Her şeyi garipsemek ne kadar sağlıklı bir zihin belirtisidir? Sorgulamadan da yaşayabilir miydik? Sorguların ardı kesilmiyor, sorgular sadece soluğunu kesiyor ve sitemlerin başlıyor.Demek istediğim sürekli bir isyan oturuşu.Sincan duruşumuzda bile bir sitem var..

Şarkılar söyleniyor ve dinleniyor.Bu şarkılar 4.5 milyar yıldır söylenip dinleniyorsa bulunduğumuz durumda aman aman vahim bir durum yok.Samanyoluna doğru öyle gelişi güzel uzansak mesela yine Sezen Aksu dinler miydik? Demek istediğim Sezenden akan cümlelerde kendimizi bulmamız için illa iç içe mi yaşamamız gerekiyor? Örneğin, seni evet seni işte sen orda ki başkasına bakma karşımda şuan sen varsın kimin üzerinden örnek vereceğim başka.Ne diyorduk? -hah! seni 1997 de Cassini ile Satürne doğru fırlatsaydık orada geçirdiğin süre zarfında dinlemek için yanına 90'lar türkçe pop kasetini alır mıydın mesela? yoksa sevdiklerine biraz daha yakın kalmak için Mars Express i mi tercih ederdin? Biraz daha ayaklarımızı yere basmamız gerekirse yörüngeden bir adım daha öteye gitmeyen teleskop Hubble mı olmak isterdin? Hubble olsan arada bir bize doğru  merceklerini çevirip fotograflarımızı çekip duygulanır mıydın? Ben bütün bunları neden saçmaladım biliyor musun? Kamburum biraz incelmiş onu yükseltmek için.Tabi ki kambur meselesi değil.Ben ardıma bile bakmadan giderdim giderken de yanıma bütün müzik arşivimi alırdım.Ben böylesi bir an bile duraksayıp acaba demeden gidebilme potansiyelimi hangi düşüşümde kazandım? Bu konu da yalnız mıyım yoksa valla tam da benim gece yastığa kafamı koyduğumda hayal ettiğim şeyi dile getirdin mi diyorsunuz?
Böyle duygular ve anlık kurgulanmış hayaller beni ürkütüyor.Bu acımasız ve bencil olma meselesi değil oysa.Tamamen kaybedecek hiçbir şeyin kalmamasından geçen doğruluk.Buraya "dünyalılardan iğreniyorum" diye not düşüp gitmek isterdim fakat diğer boyuttakilere de pek güvenemiyorum.Allah biliyor da beni katı küreye doğru sürüklüyormuş meğerse.Hiç ummazdım ama beni durduk yere yerle bir etti.İnanılacak gibi değil, deyim olan yerle bir olmak da değil.Tamamen kelime kelime kodlanan anlamları ile alenen yerle bir oldum.

Şimdi nasıl özetlesem de gitsem diye düşünüyorum.Ana metin aslına bakılırsa;
var gücünle birilerine kendini ifade etmen, anlatman, yazman, dinlemen, dertleşme arzuların yaşadığın hiçbir acına telafi olmuyor.Çaldığın kapıların eşiğine gidene kadar onların senin için destek olacağını düşünüyorsun fakat açılan kapılar sana hep köstek oluyor.Yörünge olarak tek olma anlayışını kavrayamadık ne yazık ki.Bir şeyin kıymetini de kaybettikten sonra anlıyorsan, zihninin sana pişmanlık yaşatmasına izin verme!O an kaybetmen şimdi ise kıymetini bilmen gerekiyormuş.Her şeyi basite indirgemek lazım.Düz olaylar düz çözümler üretmek bize zaman kazandırır.Hayatınızda takvimi değil bir ışık demetini referans olarak alın.Doya doya kaybedin ve kazanın.Ne de olsa bundan sonra geri kalan her şey 1 ve 0 üzerinden ilerleyecek.

12 comments :

  1. yahu!! kız ısıracam o bal suratını.sen ne güzel bir yaradılışsın be!

    ReplyDelete
  2. Bir insan düşünün toplum içinde ağzını bıçak açmaz. kafasını bıçakla açsan koli koli bilgi,özveri, kültür akar.düşünmeyin la aha bu kız işte o insan

    ReplyDelete
    Replies
    1. İnsanlar düşünmemeli evet, güzel detay.teşekkürler yorum için şuan dönebildim

      Delete
  3. Astronomi ile sitemi bağdaştırmak gerçekten çok şeker ister şeker kız.

    NATURAL LSD!

    ReplyDelete
    Replies
    1. Kız dediğin astroloji kovalar bu astreoid falan kovalıyor ne cins biri şahsen bende hayret ettim

      Delete
    2. Teşekkürler gençler iltifat olarak algılıyorum :D

      Delete
  4. Makine mühendisliği 2009 girişliler bölüğü olarak kulun kölen olacağız.aslansın

    Lokasyon: köşe gave.

    ReplyDelete
  5. Başlıktaki mizahı farkedenler? - - :p

    ReplyDelete
    Replies
    1. Doğru mizahı farkettiğinizi sanmıyorum :D

      Delete
    2. Eneee yorum yaptı, abla instagramdan kabul etsene ya

      Delete
  6. Simgeeeee uzun aralıklarla yazma, sık sık yaz.motivasyonlarına ve kızlar güç birliğine ihtiyacımız oluyor :)))

    ReplyDelete
    Replies
    1. Yoğun bir dönemde olduğum için düz hayatıma afilli kelimelerle yorum katmaya pek vaktim olmuyor ama elimden geleni yaparım yine de :) teşekkürler

      Delete