Burada da hiç merak etmeyeceğiniz fotoğraflar paylaşıyorum

Instagram

Tuesday, August 19, 2014

o zaman hemen git radyoyu aç



"Beddua etme, döner dolaşır seni bulur," derler eskiler. Benim ettiğim beddualar parasızlıklarından mıdır nedir hiçbir yere uğramadan bana geldiler. Biraz olsun gezmediler. Kimin çok kötü bir hayat yaşamasını dilediysem hepsi mutluluktan ölme kıvamına geldi. İstediklerini elde ettiler. Güldüler, mutlu oldular, bunları paylaştılar, iş hayatları yoluna girdi, güzel birini sevdiler, aşk hayatları sorunsuz ilerlerdi, yıl dönümlerini ay dönümlerini falan kutladılar, hiç yalnız kalmadılar. Sadece dünya genelinde gerçekleşip herkesi üzen şeylere üzüldüler.
Bana öyle olmadı ama. Ben hep bir şeyler kaybettim. Ben yanımda birileri bulunsa da hep yalnız hissettim mesela. ”İnsan zaman içinde parça parça ölür” diye bir cümle okumuştum. Bu benim bir parçamın cenaze metni.

Beni terk eden ilk şey huzurlu uykularım oldu. İnsanların çoğu rahat uyuyamadıklarını düşündükleri geceler için “Hiç uyuyamadım” derler. Bu hesaba göre gidersem sanırım 3 aydır hiç uyumadım. Olaya daha geniş açıdan bakarsam 1 yıldan uzun süredir hiç uyumadım. Daha da geniş bakarsam net olarak 6 yıldır falan uyumadım. Ama bu kadar geniş bakmıyorum artık. Bu bir yanlış çünkü. Herkes kötü şeyler yaşıyor, acılar yarıştırılmaz. Genel bakmayıp anı kavramaya çalışıyorum sadece. Kim ne derse dersin, her genelleme üzücüdür.

Hiç kimsenin bana dayanmasını istemez hale geldim. Bana soru sorulmasın, benden yardım beklenmesin, bana şaka yapılmasın, bana ağrılarından bahsetmesin kimse, bana üzgün olduğunu söylemesin. Kimse benden ilgi beklemesin. Atsınlar beni bir kenara. Üzerime hiçbir dikkat çekmeden oturup izleyeyim herkesi. Birilerini konuşturayım ki kimse bana “Sen nasılsın?” demesin. Kimse bana benzemesin. Sevdiğim bi şeyi anlattığımda onu sevmeye başlamasın, okuduğum kitaba, dinlediğim şarkıya hayran olmasın. İnsanlarda kendimi görmekten ölesiye kaçtım böyle. Bunlar normal hatta yüksek kısmın hoşuna giden şeylerdir. Nüfusun %2’lik ya da %4’lük kesimi olur ya hep farklı olan, bi uyumsuzluk çıkartan, planları bozan, çoğu zaman dikkate alınmayan. O kesimden hissediyorum kendimi ve o kesimin geri kalanıyla da tanışmak istemiyorum.
Kendi başıma hiçbir şeyi aşamama düşüncem hala mevcut lakin bazı güzel insanların sohbeti sonrası biraz biçim değiştirdi. Hakkımda hemen hemen hiçbir şey bilmeyen biri bile bana "Olayların içinden çık, her şeye müdahale etmeye çalışma" dediği zaman ancak fark ettim halimi. Belli bir düzenekle işleyen bir makine var ve ben tam ortasında oturmuş, “Böyle işlemesin” diye ağlıyorum sanki. Hiçbir tuşuna basmadan, makineyi yönetenle konuşmadan, kendi kendime. Sorunu bilerek, çözüm aramadan. 

Uzun zamandır gerçekten kahkaha atmıyorum ama önemli değil. O da olur elbet. Buraya gelmem bile kolay olmadı neticede.

Hayatımdan giden insanların en çok gülüşünü özlüyorum.
Hala bir gram kahve içmediğim halde uykusuz kaldığım geceler oluyor, yavaş yavaş buna da alıştım. Kaçıp gitme isteğim uzun zamandır var, ona da alıştım. Olduğum yeri sevmeye çabalamaya alıştım. İnsanları oldukları şekilde kabul ettiğim halde onların sürekli beni yargılamaya çalışmalarına da alıştım. Ben bu kadar şeyle uğraşırken kafam da sürekli gürültü varken diğer insanların küçük dertlerini bana büyüterek olaylı bir şekilde anlatıp sadece şikayet edip hareket etmemelerine de alıştım. Bu bana sürekli bir yorgunluk hali yükledi, ama inan bana o yorgunluğa bile alıştım. Bi gürültüye alışamadım. Her fırsatta daha fazla sessizlik için yalvarıyorum. O da olacak elbet. Gelecek kaygılarım uğruna biraz harekete geçmeyi istiyorum artık. Her şey zamana bağlı gerçi.

Demem o ki, ben her ne kadar her günümü planlayarak hareket etsem de hayatıma yaptığım hiçbir plan tutmadı. Yapamadım, olduramadım, işler düşündüğüm gibi gitmedi. O sevmediğim insanlar neden bu kadar mutlu hala anlamıyorum.

Ama hayat devam ediyor. “İyi ki” mi “maalesef” mi ? Henüz karar veremedim.


2 comments :

  1. Sanki kimse konusmasa bizimle daha iyi olacak.Kimse sormasa,merak etmese,bir seyler beklemese.Hayat doğarken de ölürken de tek kisilik.Yaşarken de tek kişilik olmalı.

    ReplyDelete
  2. Nasil da guzel yazmissin

    ReplyDelete