Burada da hiç merak etmeyeceğiniz fotoğraflar paylaşıyorum

Instagram

Saturday, September 6, 2014

DÜZEN



 Bir şeylerin hayırlısını dilemeyeli epey zaman oldu.Bir şeyler yaşıyoruz ve işler yolunda gitmiyor hiçbir zaman.Eşe dosta anlatıyoruz ve hep aynı tepkiyle karşılaşıyoruz "hayırlısı olsun,hayırlısı böyleymiş." Bir şeyler isteğimiz dışında gerçekleşiyor ve bunun sonucunda neden hep hayırlısını dileyip bu duruma boyun eğip kabulleniyoruz.Böyle yazılmış diye aradan sıyrılıp gitmek ne kadar akla yatkın.Kim yazıyor kim yaşıyor bu hayatı?

  Ulaştığım hiçbir sonuç dilediğim gibi olmadı.Ettiğim hiçbir dua göğe ulaşıp sisteme kaydolmadı.Ben ne istediysem hep aksi oldu.Beklentilerim, belkilerim ve keşkelerimle bu defansta yuvarlanıp gidiyorum.Hasan Sas gibi bir futbolcunun ayağına denk gelmiş de kimseye paslanmıyorum gibi aynı ayak üzerinde devamlı çalımlanıyorum da bütün takımı arkamdan sürüklüyormuşum gibi.

  Eskiden tuttuğum günlük sayfalarına ilişti elim.Günlük demiyorum dikkatinizi çekersem.Çünkü çok meraklı bir annem olduğu için hiçbir zaman günlük tutmadım.Hep sayfalara karalayıp ya katlayıp test kitaplarımın arasına sıkıştırdım ya da yakıp yırtıp attım.Görseniz hepsi ne kadar umut dolu hepsi ne kadar toz pembe.Kurduğum hiçbir hayalin gerçekleşmediği yetmediği gibi içinde geçen kahramanların bile yeri yokmuş artık kalbimde.Bir çocuktan bahsetmişim sayfalarca çocuk için her gün bir yerlere gitmişim çocuğun benden haberi bile yokmuş.Öyle büyülü duygularla anlatmışım ki sanki hiç bitmeyecekmiş gibi.Adını şimdi sorsalar hatırlamayacağım o çocuk bugün ne tesadüftür ki beni facebooktan eklemiş.Anımsayamadım bile.İnan hayat bu kadar şerefsiz işte.Bir zamanlar hayaliyle uyudugun insanı gün gelince anımsayamıyorsun bile.Aşağıda ya da yukarıda bir yerlerde bir kurgu var düzen var ve biz kesinlikle ona göre yaşıyoruz yaşamak zorundayız.Bizim söz hakkımız bile yokmuş gibi.Ama ben bu hikayenin böyle olmasını hiçbir zaman istemedim ki? Düzen bozulmasın diye ben kötüye mi gitmeliyim yani?

   Çok şey yaşadım, büyüdüm. Çok şey yaşadım, beni üzmüş olanlara da anlatmıştım bunları, bunu bile bile beni üzmüşlerdi. Bu yüzden değişim iyi oldu, artık kötü günlerden çıkış kapısı aralamak için annemle konuşuyorum, arkadaşlarıma sığınmıyorum mesela artık ya da dizi açıyorum. Artık daha sağlamım, daha sabit duruyorum. Katı oldum demiyorum, ama kendimi bir insana o kadar da bitişik görmem artık; korkunç bir çaresizliğe gireceğime gerçekçi bir şekilde çözüm bulurum. Neyse, o eski şeylerin bana niye etki etmediğini anladım, çünkü ben çok değiştim, değiştim ben artık. İyi anılarla büyüdüm, hala içimde iyi duygular var belki o günlerden, farkında bile değilim, bilinçaltı gibidir. Ama sanki ben onları yaşamamış gibiyim, internette görsem, yemek yerken karşılaşsam, önümde dursa da sanki ben onları yaşamamış gibiyim. Belki çok zaman geçtiğindendir, belki artık çok takıntılı bir insan olmadığımdan, en azından çabaladığımdan. Ben artık mükemmelliğe de takmıyorum, “Bunu hiç düşünmemeyi dilerdim” de demiyorum bir şey alakasız bir şekilde kafamı kurcalarsa. Onlarla yaşamayı öğreniyorum, onları tehdit olarak görmüyorum, duyguların anlık olduğunu idrak ettim artık. Ve ilerlemek de yeterince güzel. Daha fazla saygılıyım, kendimi işe yarar iyi bir birey olarak hissediyorum. Kendimle olan şu anlaşmazlığım bitti, iliklerime kadar hissediyorum.
Zaten, bunu kaç kere söyledim bilmiyorum ama benim ve aile bireylerimin sağlıkla ve mutlulukla yaşadığı, iştahla yemek yediği her gün ben iyiyim. Sıradan gördüğünüz, sıkılacağınız bir günde ben iyiyim.O yüzden artık basit şeylere takılmıyorum pek.  Sıkıntılı bir durum varsa ama geçiciyse geçmesini beklerim. Yaşamayı sevmek güzel şey. Mesela sevgiliyle ayrılmak üzere olmak; küçükken oynadığım, “Bu oyunda işler rast gitmedi, kapatıp yeni bir oyun açayım” dediğim bir DxBall gibi ama yaşam öyle bir şey değil. Kapatıp yeni bir oyun açayım demek yok. Bu yüzden ilkine karşı toleranslı olabilirim ama yaşarım. Ben ve ailem hareket ettiğimiz sürece her şey yolundadır. Bu yüzden geçmişte kalan şeylere üzülmüyorum. Akut üzüntü elbette olur, takılmamak gerek.

ve unutmadan elbet bir gün ben de mezun olacağım beni yeniden sınıfta bırakan sisteme hayırlısı buymuş demiyorum her yeni başlayan günde sövüyorum sadece sövüyorum.

No comments :

Post a Comment