Burada da hiç merak etmeyeceğiniz fotoğraflar paylaşıyorum

Instagram

Monday, February 18, 2013

Marina


Biri mutlaka mahvedecek, biri mutlaka üzecek. Kim olduğunun bir önemi var mı, herkes bırakmıyor mu zaten. En güvendiğimiz, en inandığımız sırada sanki hiç var olmamış gibi kaybolmuyorlar mı.

Soru işareti koymadım, çünkü cevapları biliyorum
Ama cevaplar değil, insanlar acıtıyor. Artık kimseye güvenmiyorum.
Olmasada olur
Yani GÜVEN diyorum
di mi,
bence de..


Uzak kalamamaktansa uzaklaştığım insanlar oluyor. Biraz daha kendim olabilmek, biraz daha yalnız olabilmek için. Bir süre sonra herkes bir parça koparıyor çünkü, herkesle biraz daha eksiliyorum. Zaten o yüzden uzaklaşıyorum, en çok da kendim olmaktan.


BAZEN, BILEREK VE ISTEYEREK EN SEVDIKLERIMIN CANINI YAKIYORUM
-Hayır ! Çoğu zaman..

Çünkü beni korkutuyorlar. Korkuyorum çünkü bazı insanlara hayır diyemiyorum, nedensiz bir şekilde onlar için her şeyi göze alabileceğimi, ne kadar salakça olursa olsun her şeyi yapabileceğimi biliyorum.

Madem ben kendimi onlardan çekemiyorum, onların çekmesini sağlıyorum.

Belki biraz ahmakça ama en azından kimseye kapılıp gitmiyorum.

Yine.

Uzun zamandır insanlara çok yakın olmamak için uğraşıyorum.

Kırıyorum, sert davranıyorum..

Ama öyle insanlar var ki, onlardan uzak kalamıyorum, sanırım artık uzak olmak da istemiyorum.

Onlarsız iyi de olurum, artık hiç kimse olmasa da iyi olurum, ama onlarla olmak istiyorum.



(Alanis Morissette- That I would be good)



Onlara ulaştığımızı sanıyoruz ama fark ediyoruz ki yaklaşamamışız bile. Ne çok özledik oysa. Bazen yakınında bile değilsiniz, dokunamıyorsunuz, iyi gelmiyorsunuz. Bazense kendiniz geliyorsunuz, siz tam yokluğuna alışıyorken, böyle bir şey mümkünse eğer. Yoruluyoruz, pes ediyoruz, ağlıyoruz. Sonra yine onlar için üzülürken buluyoruz kendimizi. Benim için onu sevmek hiç kolay değil ama, olmadığı bir ben düşünmek en zoru en temelinden. Tam olarak bu yüzden biz olmaktan vazgeçemiyoruz işte, o olmadığı zaman kendimizi sevemiyoruz.

Birilerinin gitmesine, birilerinin de yokluğuna alışmak gerek. Oysa her seferinde biraz daha zor oluyormuş gibi geliyor. Hani, bir daha mı aynı şeyi yaşıyorum diye düşünüyorsun. Yanlış. Birilerini bırakmak daha kolaylaşıyor, biri gidince herkes gidebilir gerçeği dank ediyor çünkü. Arkadaşlıklara inanmıyorsun, kardeşliklere. Aile denen olguya bile inancın kalmıyor, şimdi ne olacak. Yanımda kim kalacak. Muhtemelen hiç kimse. Bu gerçekle yaşamaya çalışmak daha zor. Ama inandırıcı. Gecenin bir köründe oturup aylar önce olmuş bir şey için üzülürken de aslında neler yapıp yapmadığımı tartıyorum bir bakıma. Engelleyemediğim şeyler. Şimdiye kadar her şey daha iyi görünsün diye, görmediğimi sandığım, bir süre sonra görmediğime inandığım. Gerçekten hepsini uydurdum mu, merak ediyorum. Ne kadarı gerçekti. Ne kadarına inanmam gerekirdi. Hiçbirinin cevabını bilmiyorum. Artık kimseye anlam ifade etmeyen sorular sormak da istemiyorum. Başka söyleyecek bir şeyim kalmadı, bu defa uğraşmayı istemiyorum.

No comments :

Post a Comment