Burada da hiç merak etmeyeceğiniz fotoğraflar paylaşıyorum

Instagram

Sunday, May 31, 2015

Yıllar sonra küçükken sahip olduğum en yakın arkadaşımın aslında ilk aşkım olduğunu benimsedim bu gece.Aynı okullarda olmadığımız için hep aynı kurslara gitmeye çalışırdık gerekli,gereksiz ne varsa.
Yollarda birlikte yürüyüp aynı derse girer sınavda benim kağıdımı geçirirdi kendi sınav kağıdına. Kantin sırasında aynı şeyleri almak için sıraya girerdik.Hemen hemen her konuda yarışırdık.Birbirimizle yaptığımız ölesiye inatlaşmalar ve kavgalar hep sevgiymiş meğerse.Ona inat olsun diye tuttuğum takımı değiştirdiğimi hatırlıyorum.Dansa davet oynarken başka kızları kaldırması için göz kıpar kız paslardım ona hep.ama bu gece kendimi sorguladığımda onun başka kızlarla olduğunu görünce içten içe nasıl delirdiğimi kendime itiraf ettim.
Biz iki kişiden çok bir bütündük çoğu zaman aynı sokağın çocukları,dizlerimizde bir türlü iyileşmeyen yaralar,hava kararana kadar top oynamalar,o aşağıda gece geç saatlere kadar oynarken, akşam yemeği saatinde balkondan annem bana seslenince süt çocuğu diye benimle dalga geçen ve beni deli eden en yakınım.O zamanlar ikimizin de tek bir dileği vardı "havanın güzel olması".
Plastik top için paralarımızı birleştirirdik gücümüz yettiğince. Hiçbir zaman aramızda dargınlık, kırgınlık olmadı.Yalnızca küsmek vardı.Masumca küsmek, on beş dakikalığına.Ailemize anlatamadığımız şeyleri birbirimize anlatırdık.Bir şeylerini gizlemeye çalışmazdık öyle olsa bile anlardık bir takım şeyler gizlediğimizi.Arkamızdan hiçbir zaman iş çevirmedik.Bisikletlerimizle kumsalda ilerlemeye çalışırdık.Her zaman bir muzurluk peşindeydik birbirimize karşı.O benim en güzel atari çağımdı.Sırf birlikte daha çok vakit geçirelim diye onun almayı planladığı oyuncağı güç bela aileme ondan önce aldırmışlığım bile var.Muhtemelen bu gerçeği ona hiçbir zaman söylemedim.Kapının önüne oturup bisiklete binmemiz için beni bekleyişleri, ayakkabımı bağlamayı bilmediğim için sürekli önümde eğilip ayakkabımı özenle bağlarken büyük bir hayranlıkla onu izlediğim günlerim, günlerimiz.Aynı yerlerdeydik, aynı hislerde, benzer yüzlerdeydik.
Çok güzel bir ağacımız vardı zeytinlikte. her yaz orda vakit geçirirdik bir şeylere canımız sıkkın olduğunda nerde olduğumuzu sorgulamazdık bilirdik o ağacın tepesinde olduğumuzu.

Bir keresinde ona "çok canım acıyor" dediğimi hatırlıyorum.Hiçbir şey sormadan ve söylemeden bana sımsıkı sarılmıştı.Üçüncü kişilerin yanında her zaman sahip çıkardı bana ama baş başayken yerin dibine bile sokardı o zekice hamleleriyle.Ondan daha çok yaramaz ve deliydim.Koşalım dediğimde sen koş ben yorgunum demedi hiçbir zaman.Bazen geride kalırdı dönüp arkama baktığımda terden sırılsıklam olmuş tshirtüyle güneş gibi parlardı gidip elinden tutardım daha çok yolumuz var derdim.Asla onu geride bırakmadım.

o benim son durağım olacaktı bunu biliyordum.
birlikte mezun olacaktık, beraber öğrendiğimiz hayatta, beraber yürüyecek, daha birlikte tatillere çıkacak, farklı kişilere aşık olacaktık.belki de bu en yakınlık bizi birbirimize aşık edecekti bir şeylerin bilincine varınca
fakat öyle olmadı.
gitti.
o zamanlar uzun bir yaz tatiline gitmiş gibi kendimi kandırırdım
ama biz en çok yaz tatillerinde birlikte olurduk
o benim ilk kaybımdı.
yaşasaydı zaman bizi nerelere getirirdi diye düşünüyorum çoğu zaman
birlikte geçtiğimiz yollardan geçerken her şeyi dün gibi hatırlıyorum hala
keşke yaptığın bir çok şeye engel olmayı başarabildiğim gibi motor sevdana da engel olabilseymişim
burnunun dikine gitmeyi ne çok severdin
ya da keşke o gün bana gel motorla gezeceğim dediğinde ben de geliyorum deseydim
kader bizi o gün bir şekilde bir sebepten uzak tuttu
ve sonra biz uzaklaştık
sen çok uzaklara gittin
ben ise hala buralardayım
buralar hep aynı. sadece bırakıp gittiğin zaman ki kadar küçük değilim ben.
daha az neşeli, daha da mutsuz, her zamankinden daha çekilmez
ve saçma salak insanların dostluğuna muhtaç kaldım.
senden hiç bahsetmedim çoğuna,aramızda ki o büyülü dostluğu sonsuza dek kalbimde büyüteceğim
bu gece bana çok güzel bir şey öğrettin
çok kalabalığım ama çok yalnızım diye yakınıyordum tam
sonra bir şey fark ettim
"yalnızlık aslında yanında birilerinin olmaması değilmiş, istediğin ihtiyacın duyduğun kişinin olmamasıymış"
seni tüm kalbimle seviyor ve özlüyorum.

Kenyalın.





No comments :

Post a Comment