Burada da hiç merak etmeyeceğiniz fotoğraflar paylaşıyorum

Instagram

Sunday, June 1, 2014

Aşkın ne çok yüzü var

Tercihlerimizin sonuçlarına katlanıyor muyuz sahiden?

Hayatın güzel olduğunu ne zaman anladığımı biliyorum.İstediklerim bir bir gerçekleştiği zaman mı, onu kaybetmeden önce yaşadığım zamanlar mı? Hayır,hiçbiri.Bir tercih yaptım bu şehre geldim.İlk zamanlar hatta şu yakın zamana kadar bu şehri sevmiyor aksine her yeni güne nefretle başlıyordum.Sonraları sevdim. Sebepsiz sevdim.Sadece güneş çok güzel doğuyor diye sevdim.Ardından çok aynı zamanda bu şehirde güneşin çok güzel battığını da farkettim.Bir kez daha sevmedim.Sevmeyi çiftledim.Üremeyi durdurmak istemedim.Sevgim çoğalsın istedim.Olaylardan bağımsız bir sevmek bu. Güzel şeylerden ya da kötü şeylerden etkilenecek bir şey değil artık o duygu. Yoksa biliyorum, kötü şeyler var.

Hiçbir yer İzmir gibi gelmiyor artık, kaldığım yerlerde belli bir süre sonra olmayacağımı bilmek güvensizlikten başka bir duygu vermiyor. Sahiplenemiyorum, olduğum evi, odayı, yatağı. Bir gün bırakıp gideceğimden değil, bir gün asla senin olmamıştı diye yüzüme çarpılmasından da. 
Çünkü böyle yaşıyorsan, sahip olduğun şey genellikle bir bavul dolusu eşyadır. 
Bu şehri seviyorum.Bu şehri daha çok sevdirecek bir şey var biliyorum.

Aşık olunca hayat güzel geliyor ya, kuşlar gibi uçuyorsun etrafta mutlulukla. Ama ben hayatın güzel olduğunu hayatın içindeki olaylardan hareketle anlamadım, çünkü onlar da gidebiliyor. Güzel bir şarkı dinlemek, arkadaşlarla eğlenceli bir gün geçirmek, sevgiliye sımsıkı sarılmak, iyi bir kitap bulmak ya da güzel bir manzara karşısında oturmak.. Bunların hepsine sahip olabilirsin, bunlar bir gün olup öbür gün olmayabilir. Tüm bunlardan mutlu olmak için mutlu bir temele sahip olmak gerekiyor galiba.Tümüyle hayatı sevmek lazım, kökten düzelmesi gereken şeyler var. Hepsi hayatı güzelleştirebilir ama bazen insanın tadı kaçıyor. Olmuyor işte, olmuyor. Bir şeyler gidince hayatın da güzelliği gidiyor işte. İyi kötü her şeyiyle hayatın ne demek olduğunu anladığım günleri hatırlıyorum. Hayatımın sınırları dışına çıktığımı sandığım, hayatıma paralel gittiğim zamanları hatırlıyorum. Her zaman gördüğüm yerlere karşı bakışlarımın değiştiğini, bir daha oraya dönemeyeceğimi ve seslenmeye çalışsam kimsenin sesimi duymayacağını. Sırtımda bir yük varmış gibi hafif kambur yürüdüğümü. Bir paralelkenarın kopmuş bir doğrusu olduğunu düşünün,aşağıdan yukarıya bakıyorum ve bildiğim hayat uzaklaşıyor benden tüm sıkıntılarıyla, mutluluğuyla, yetiştirmem gereken işleriyle, görmem gereken insanlarıyla, gündelik akışıyla. “Başka bir boyut” o, sonra geri dönünce, geri dönmeye çalıştığım günleri hatırlıyorum. “Burada olmak güzel” demiştim.

O günden beri, burada olmanın ne demek olduğunu biliyorum. Dışarı çıkıp hayata karışabilmenin, her gün devam edebilmenin inanılmaz mutluluğunu bilseniz daha mutlu insanlar olurdunuz. Bu, güzel bir şey.

Canımı acıtan şeyler var ve bu beni son zamanlarda şu dakikalarda mutsuz kılıyor.



4 comments :

  1. Ulasilmasi cok zor birinin yazacagi seyler bunlar. Niye ulasilmaz olmak istiyosun?

    ReplyDelete
    Replies
    1. ulaşınca anasına kadar ağlatıyosunuz böyle güzel.

      Delete
    2. Burdan hayatinda kimsenin olmadigni cikartabilirim di mi

      Delete