Burada da hiç merak etmeyeceğiniz fotoğraflar paylaşıyorum

Instagram

Monday, July 21, 2014

Masstival Aşkım Burnumda



  2007 yıllarında takılı kaldığım punk ruhu ve Avril Lavigne sevgisi beni İstanbul a sürüklemişti.O yaşlarda ipodumun en vazgeçilmez şarkısı Sk8er Boi. Hikaye de tam öyle başlamıştı.

He was a boy 
She was a girl 
He wanted her 
 She'd never tell secretly she wanted him as well 
But all of her friends 
Stuck up their nose 
They had a problem with his baggy clothes
 
Tam da böyleydi işte konserde görüp platonik olup içime atmıştım.
Pantolunun yırtıklarında yavru bir kedi bile girebilirdi.Eskimiş vansları vardı.
Pembe masstival bilekliği rengine rağmen en çok ona yakışıyordu.
Gür saçlarının üzerinde yer alan wayfarer gözlükleri tam da o zaman moda olmuştu.
İçimde ki asi ve ergen ruhu onunla tanışmama engel olmuştu.

O yıl Masstival de hepimizin tanıdığı biri daha vardı.Arkadaşlarımın ısrarıyla onu dinlemeye gitmiştik.Gökçe ve şarkısı Böğürtlenli Reçel çalıyordu çimlerin en ucunda minik bir sahne şahane bir performans ile.O da oradaydı.Elinde kutu birası ile etrafta güneş gibi parlıyordu.O benim festival alanımdı.O bana bakarken ben başka yerlere bakmaya çalışıyordum.Onun bakmadığı zamanlar da ise gözlerimi ondan alamıyordum.Çaktırmadan onun arkasına geçtim.Ve işte tam da o şarkı çıktı ilk defa duymuştum.
"Aradim seni bu şehirdeeee hadi kork düştüm peşine, bulursam seni bir yerde nara na nan naa"
Hava kararmaya başlamıştı.Bilirsiniz hava kararınca fırsatlar artar,utançlar azalır.İki tarafta birbirini tanımak için fırsat arıyordu buna emindim.Yalnız kalmak için sürekli gruptan ayrılıp farklı farklı stantlara yönelip ya da telefonla konuşuyormuş gibi yapıyordum.O da gözleri ile beni izliyordu.Bu yalan değil bunu sizden gizleyemem.Bira alırken çantamı yere düşürdüm biri aldı ve pardon çantan dedi.Kafamı heycandan kaldıramıyordum ya oysa diye.Ama gördüğüm ayakkabı bir vans değil yeşil bir converse idi.Tamamen hayal kırıklığına uğramıştım.Teşekkür bile edemedim.Aklımın bir karış olduğu ilk regl dönemimde aşık oluyordum ve kasıklarım çatlayacak gibi hissediyordum."Kafaya taktim seni ben ya benim olacaksin ya benim"
Konser bitiminde herkes yanımdayken yanımıza bir kız geldi tanımadığımız ve beni göstererek Arkadaşınızla,arkadaşım tanışmak istiyor dedi.O an inanın dünya durdu ne yapmam gerektiğini hiç bilmiyordum.Ona baktım ayaklarıyla toprakta şekiller çiziyor boynu bükükler gibi etrafında telaşlı bir şekilde dolanıyordu.Bizimkiler güldü.Evet, herkes benimle dalga geçiyordu.Bütün kahkahalara kulak tıkamam varken gerek yok dedim.EVET.deli gibi isterken GEREK YOK dedim.Ve dünya durdu.Onunla bir daha karşılaşmamak üzeri festival bitti.

7 years from now 
 She sits at coffee
Guess who she sees ????

Evet, ben bugün onu gördüm.O olduğuna o kadar çok eminim ki.O da beni gördü.
Fakat o ben olduğuma emin miydi bilmiyorum.
Değişmişti.
Onun da punk ruhu geçmişti belli ki artık.
Efendi bir çocuk duruyordu karşımda.Yine 7 yıl öncesi gibi gözlerini ben baktığımda benden kaçırıyordu.
O an kendime milyonlarca soru sordum.Ama tek hatırladığım burda mı yaşıyordu sahiden
Bu kadar yakın mıydık birbirimize.
Ona doğru yürüdüm.

Sorry girl but you missed out 

Evet gerçekten çok üzgünüm tabii ki de gidip ona merhaba diyecek halim yoktu
zaten elini sahiplenmiş bir kız vardı çoktan

Herkes hayatı boyunca yüzlerce insan tanıyor.Ve sadece bir iki tanesini hayatında yer ediniyor.
Bazen fırsatlar çıkıyor karşımıza ama biz o an kendimiz için yeterli olmadığını düşünüp kaçıyoruz hemen yasaklı bölgeden. Ya da kendimizi karşımızda ki için yetersiz görüyoruz.Kaybediyoruz. Size tavsiyem bir şeyi gönülden istiyorsanız asla gurur yapmayın.Velhasıl hayatınızın aşkını başka kalplere emanet edebiliyorsunuz.






1 comment :