Burada da hiç merak etmeyeceğiniz fotoğraflar paylaşıyorum

Instagram

Wednesday, March 9, 2016

Bulut





Bu gece tüm yaşanmışlıklarımı karşıma alıp alkışlıyorum.Çünkü yaşadım dediğim ne varsa yaşayamadıklarımmış, iyi rol yaptılar.Bu yüzden hepsine alkışlar..

Hayatımı, hafife aldığım sorunlarımı, iyi kötü günlerimi paylaştığım insanlar konusunda sebepsiz bir tedirginliğe uğrayıp ciğerlerime doğru "acı" bir keşke çektim.Keşke mi, acabalara sıkışmış bir şüphe mi yoksa gittikçe kötüye giden hayat üzerine koca bir endişe mi? Keşke hep seyirci ve dinleyici mi kalmalıydım? Kanımı soğuk tutup, insanlara karşı mesafeli kalsaydım daha mı az hasar görürdüm? 

Bazı zamanlar olur ya hani, gökyüzü ciğerinize dolar.Göğsünüzün tam üzerinde şiddetli bir baskı vardır.Patlayacak gibi, geniş bir huzursuzluk dolar bütün bedeninize.Bende o sık sık olur ve bunu ne zaman yaşasam yakın bir zaman sonra kötü şeyler olur.Bahsettiğim bu baskı bu gece taşıyamayacağım kadar ağır.Kırılmaktan, düşmekten değil korkum ve huzursuzluğum.Sanki büyük bir kayıp yaşayacakmışım gibi, düşeceksem bile koca bir boşluğa düşecekmişim ve başımı iki elimin arasına alıp artık pes edecekmişim gibi.Hayatımın en büyük hatasını yapmışım ve vicdanımla yüzleşiyormuşum gibi fakat ortada ne bir hata ne bir doğru var.

Dümdüz bir hayatın içinde sadece kendimle yaşamaya çalışıyorum.Yalnız kalma, yalnızlaşma kararı aldığım günden beri hayatı daha çok sorgulama fırsatım oldu.Hayatımdan insan ayıklayarak daha çok kalabalıklaştığımı farkettim."Kafamın içindeki kalabalık" bahsettiğim.Kendimi dinlemem mi yoksa ikinci şahısları dinlemek, dinliyormuş gibi yapmak mı daha iyi bir tedavi yöntemiydi?
Hiçbiri..Yalnızlaşınca belki daha mutlu kaldım fakat elimde daha çok soru birikmeye başladı.Hayatı tamamen objektif kalarak izlemenin bir artısı yok.Hayatın otobiyografisine dahil olmanın da yok.Dedikleri gibi her şey ortasında ve kararında güzeldi.Denge şartını sağlayabilene..Ben beceremiyorum ama yalnızlığımı bu saatten sonra değiştiremem.Onun bana verdiği düzene çoktan alıştım.Birini sevmekten, biriyle arkadaş kalabilmekten vazgeçmem beni ne kadar zarara uğratabilir ki? 

İçimi çelik kelepçelerle sıkan bu huzursuzluğum bu gece beni ne uyutuyor ne ayakta tutuyor.Üstelik dört saat sonra yeniden kalabalığa karışmak ve her şey normalmiş gibi davranmak zorunda kalma faktörü şimdiden avuçlarımı terletti.
Şuan tek istediğim annemin yanına ışınlanmak.Anneme sarılıp uyusam bütün kelepçeler kendiliğinden açılıp yok olacak ve yeniden nefes alabilecekmişim gibi.
Binlerce kez şükürler olsun ki annem var ve en azından birine karşı sonsuz güven duygusuna sahibim.Sanırım şuan ona uzak kalmamın ağırlığını ve eksikliğini yaşıyorum.Umarım sadece tek sebebi budur.Umarım..

Belki bu gece dolunay vardır ve ben de içi dolu yüzeyi çukurlu o ayın çekim gücünden etkilenmişimdir.Kim bilir..

Sevdiklerinizle birlikte sağlıklı ve huzurlu kalın.Geri kalan her şey hallolur.Keşke bizi seven, sevdiğimiz insanlarla aynı anda son nefesimizi verip birlikte gitme şansımız olsa..İşte o zaman endişe diye bir şey kalmazdı.Bunu yaşayıp gidenler çok şanslılar.

İyi geceler Uranüs.


Edit: bu postu farkında olmadan güneş tutulmasından sadece 2 dakika önce atmışım.
Böyle bir şeyden haberim bile yokmuş demek ki içimi sıkan dolunay değil güneşmiş.her şey kontrol altında günlerimiz yıllarımız hep güneşli ve aydınlık geçsin.

No comments :

Post a Comment