19.12.2016
Mücadele; ardımızda
bıraktıklarımız, görmek zorunda kaldıklarımız, söyleyecek çok fazla şeyimiz
varken dile getirebilmek için kişi-zaman-konum üçlüsü kuramadıklarımız, içimize
tam patlamaya yakınken gömdüklerimiz ve en çok da sustuklarımız..Ne kadar çok
zorluklarla mücadele ediyoruz oysa! Üstelik bunlar sadece gögsümüzün sol
tarafını kısmi uyuşturan sessizlikler.Her birini ayrı ve birbirinden bağımsız
bir şekilde düşününce başa çıkabileceğine dair inançlısın fakat bütünen aklının
her köşesine yerleştiğinde bedende nefesi kesiyor ve katlanılmaz sırt
ağrılarına neden oluyor.Önce ruh ölümün gerçekleşiyor, ardından maddesel olarak
parça parça bedenin de ölüyor.En kötüsü de toprağa sarılmıyorsun.Yüzeyde kalıp
çürüyorsun.
Haksızlık; En emin ve en çok haklı olduğun, zihninden çıkıp
kendini defalarca objektif olarak sorgulayıp yine de ruhunu temize
çıkartabilmene rağmen karşı tarafın bencilliğine ve düz görüşüne kısmen
direnebiliyorsun.Pes ediyorsun çünkü buna mecbursun.Parmaklarının ucunda,
zihninin transfer mekanizmasında başka bir kafanın içindeki düşünceleri
değiştirme gücün yok.Kendi kalbinden başka bir bir kalbe dokunup etkileşimde
bulunabilirsin fakat düşüncelere ulaşamazsın.Doğruları ulaştıramadığımız her
gerçek dudakları kanatıyor.Yine elimizi açtığımızda avcumuzda kalan bir avuç
dolusu sustuklarımız..
Acılar
her insandan farklı izler bırakır.Yoğun bir sis içinde bulanık duygular
yaşatır.Bir sabah öyle bir mucize olsun ki bütün sisler dağılsın diye
dilersin.Haksızlığa, doğruları kendi içinde sıkışık bırakmaya bile bile imzanı
atarsın ve bu sende acı bir burun sızıntısı yaşatır.Sanki isteyip de
söyleyemekten vazgeçtiğimiz ne varsa soluduğumuz her havada burnunda sıkışıp
kalıyorumuş hissi..Gerçekten çok acı..Üstelik ne bir iz bırakıyor, ne de ikinci
kişiler tarafından farkedilebiliyor.Gerçeklerin üzerimizden dışarı doğru
kırılıp yansımaması çoğu zaman dezavantaj kalıyor.Kendi içinde, kendine inançlı
kalarak Allah’a havale ederek sabretmek ile sınırlı kalıyorsun.Sesin sana bile
uzaktan gelmeye başlıyor..
Boşvermişlik; sürekli
kaybetmeye mahkum kalmış güçlü profilimiz.Belki de tek bir kelimenin altına
sığınarak atlatmaya çalışmak.Büyüyorsun ve sığınacak bir inin bile kalmadığını
anlıyorsun işte bu farkındalıktı aslında esas olan büyümek.Her vakadan umudum
kalmadı demek yerine seni büyüttüğünü düşünüyorsun.Nitekim seni şişe misali
devirdiler..Şimdi sahiden boşverince aldırmıyor musun? Boşvermişlik tamamen
yalancı bir kılıftır, seni aldırmaz kaygısız bir zırhla örter değil mi? –Değil.Tam aksine
duygularına, düşüncelerine engel olamadığın için boşverdim diyorsun.Bunu
söylerken bile acını taşıyorsun.Sen de haklısın çünkü hayat sana bir süre sonra
“Boşver” demekten,üstünü örtüp oradan uzaklaşmaya çalışmaktan
başka bir alternatif vermiyor.Öyleyse sen canın her yandığında, gücünün
yetmeyeceğini ya da baş edemeyeceğini anladığında boşveriyorsun..Boşver
zaten.Ben boşverirken bile gün ağarana kadar pişmanlıktan karın ağrıları
çekiyorum.
Hissizlik;
affedemediğin
bütün duyguların neticesinde bir süre sonra hayata karşı sadece boşvermekle
sınırlı kalan insanlar hırsları uğruna kaybedenlerdir.Boşvermenin bile
kendisini bir sonuca ulaştırmayıp acını hafifletemeyenler hayata karşı
hislerini durdurmaktan başka bir derman bulamazlar.Hani bir şarkı vardır çok
eski kumsallarda eşlik edilen,
“Dönüyor
aman dünya başım duman,
Batıyor ama acıtmıyor senin sevdan.”
Acıtmıyor
çünkü,izi de acısı da geçmeyen o kadar çok şey biriktirmişsin ki artık geçmişin
bedeninde yeni bir epiderm olmuştur.Sen ellerini bedenin üzerinde gezdirdiğin
her anında o dokuya iyi bak o senin en dayanıklı koruma kalkanın.Hayat
referansın.Sana yapılan her haksızlığın öznesi gün gelecek sana yeniden ulaşmak
isteyecek ama izi çok derinde kaldığı için senin için bir şey ifade
etmeyecek.Üzülme, gözyaşları okyanusunun karanlığında boğulduğun her sıkıntın
bir gün güneş görüp parlayacak.Sana
yapılanlara rağmen sen ruhunu temiz bırak..
Yazarken ağladın mı? Parmaklarınla gözyaşların aynı anda klavyene dokunduğu için ilk defa bir yazında devrilmiş cümleler ve kelimelerin arasında yutulmuş harfler var.
ReplyDeleteKanka kızın birine yılın ayarını vermişsin ben bile senden korktum AHAHAHAH
ReplyDelete