Burada da hiç merak etmeyeceğiniz fotoğraflar paylaşıyorum

Instagram

Sunday, November 25, 2012

“sana rağmen” seni yine severdim




Sevdiğimiz kişiler aynı kalmazlar. Bir gün uyandıklarında sevmiyor olabilirler bizi, bu beraberinde kötü sonuçları getirir; nefret, kıskançlık, ayrılık. Karşımızdakinin değişimini izleriz- ki çoğunlukla gözyaşları eşlik eder buna. Giderler ve hatta ağzımıza sıçarlar. O değişen sevgiliyi izleriz, karşılarında sabitçe duruveririz. Neden bir türlü kopartamayız onları taa şuradan?

Kötü şeyler söylerler, ağlarız, nefret ettiğimizi söyleriz ama bir türlü sevmekten vazgeçemeyiz. Ya da öyle sanarız. Neden onlar değişirken biz böyle kalırız? Neden onlar sevmezken artık, biz hala aşktan ölürüz? O kadar kötü davranmalarına rağmen gözümüzde hala en birincidirler! Neden?

Felsefedeki idealizm akımına göre zihnimizde mükemmel ve tek kavramlar vardır: idealar. Örneğin ağaç zihinde hep aynıdır. Kişi hayatı boyunca kaç ağaç görürse görsün, aklına hep o ilk, bildiği, “mükemmel” görüntü gelir.

Sevilen kişi de o “mükemmel ve tek” idea, diye düşünüyorum. Sonraları ne yaparlarsa yapsınlar, zihnimizde kalan son görüntüler hep o mükemmel, bildiğimiz halleri… Ne yaparsak yapalım, içimizdeki varlığına zarar vermemizin bu kadar zor olmasının başka bir açıklaması olamaz sanırım. Bizi ağlatan kişi değildir de üşüdüğümüzde ellerimizi ısıtan kişidir, sevgili. Neden? Hepsi zihnimizdeki o mükemmel yerleri yüzünden

Sevdiğimiz artık “O” değildir, “Onun mükemmelliği”dir. Yoksa nasıl severiz onlara rağmen onları? Belki de aşktan çektiğimiz acıların sebebi “idealist”liğimizdir.

No comments :

Post a Comment