Kura torbasındaki anıların hangisini çekersem çekeyim, içinde senden bir öğe barındırdığını görüyorum son zamanlar. rastgele tuttuğum çift basamaklı tüm sayılar telefon numaranın bir parçası oluveriyor. Hocanın aldığı(alamadığım) tüm integrallerde çizdiğim bütün grafiklerde ve diğer taraftaki 0 aldıgım en zorlu dersin içeriğinde bile hep seni görüyorum. fişlerimde hep ‘seni’ çağıran cümleler var, tatile ya da okula giden, pazara alışverişe çıkan kız hikayelerimde de hep sen varsın. Kendimi kırmızı başlığımla görüyorum bazen, bazen de balkabağından oyuncak araba yaparken. Bilirsin işte ütopik hayal dünyasında yaşayan kendisi için boş diğer dünya için hoş bi insanım ben. Hayallere dalar masallar yazarım aklımın not defterine..Kafamı denize doğru çevirdiğimde, çalıştığım dersin önüne eğdiğimde , yediğim yemeğin içinde ki her ayrıntıyı senli benli hayal ettiğim de seni sevdiğimde sevmediğimde gittiğimde döndüğümde en çok geceleri yastığa başımı koyduğumda HEP AYNI HİKAYE
Gezmeye hazır mısın ?
3 dilek hakkını sorduğunda peri, iki erkek için haykırıyorum ilk "baba" çıkıveriyor ağızdan, peri çaresiz peri yetersiz. Olsun diye gülümsüyorum seni haykırıyorum geri kalan iki hakkımda lambaları ovaladığımda, cin efendi artık isteğimi bildiği için usanmış olarak çıkıyor lambadan. Bazen düşüyorum boşluğa,düşerken kafamı sihirli fasülyenin dallarından birine çarpıveriyorum. kendime geldiğimde etrafımdaki minik insanlara seni soruyorum ‘yukarı tırmandı’ deyip fasülyeyi gösteriyorlar. yukarıda hep seni elinde mızıkanla müzik yapmaya çalışırken görüyorum. tam yanına gelecekken buluttan düşüveriyorum. bir anda kanatlarım olduğunu farkettiğimde çırpmaya başlıyorum sen güneşe doğru giderken ardından. eriyip kaybolduklarında yere doğru süzülüyorum pamuk tarlalarının arasından. bir el yakalıyor beni havada. cebine atıp yolculuğuna devam ediyor. ben elbisesindeki delikten kaçıp köye dönüyorum üzgün üzgün. yolda fareler karşılayıveriyorlar beni. en sevdikleri şarkıyı çalarken buluyorum kendimi, elimde flütle. bir an sesini duyuyorum senin, dönüp ardıma bakınca bir arpanın üstünde yürüyüp durduğumu görüyorum onca zamandır. arpa yere düşüyor, yağmur suları ile denize karışıyorum, yüzüp duruyorum yunus beni yutuncaya kadar. içerde sana mektuplar yazıp, bulduğum tahtalardan kukla yapıyorum kendime. kukla canlanıp beni sana götüreceğini söylüyor. ona uyup kurtuluyorum ve bir adada elmaslar ve yılanların arasında kalıyorum. dev bir kartalla adadan kurtulup seni aramaya devam ediyorum. tam seni görmüşken bir uçan halıda, düşmeye başlıyorum. her düşüş sonsuz acı veriyor bedenime. düşmeye devam ettikçe ağırlaşıyorbedenim, artıyor çığlıklarım, ta ki uyanıp seni yanımda görünceye kadar. gözlerimi açtığımda gözlerin yanımda olsun diye dua ettim hep
Ama artık duaya ihtiyacı olan insanlara dua etmenin vakti gelmiş..
No comments :
Post a Comment