Burada da hiç merak etmeyeceğiniz fotoğraflar paylaşıyorum

Instagram

Saturday, August 4, 2012

İçimden çıktım bugün içimle konuştum




Arabayla uzun yolculuklar yaptığım için kulağımda kulaklık takılıyken bol bol düşünmeye vaktim oldu. Ki bu normalde iyi bir şey değildi hatırladığım kadarıyla. Ama ilk defa iyi hissettim bu düşünmelerin sonucunda. Ayrıca eski düşüncelerimin de beni neden bu kadar mutsuz ettiğinin farkına vardım.
Meğer ben yakın zamana kadar hayattan istemediğim ne varsa onların olmasını istiyormuşum. Olmadığı için üzülüyormuşum falan. Hiç ilerisini düşünmeden anı kurtarmak peşindeymişim hep. Ama hani derler ya “Bir şey olmuyorsa olmaması gerektiği içindir.” diye, doğruymuş. Ben hep bir şeyler istemişim ama aslında isteklerim gerçekleşse “Bir dakika lan, ben bunu istemiyorum ki” diyecekmişim. Ne kadar sevmediğim şey varsa hepsini sırayla yaşayacakmışım. Bütün bunlara da ben sebep olacakmışım.
Ben çok kanaatkar bir şekilde büyüdüm. Mesela çikolatalı dondurma istediğimde annem yanlışlıkla vanilyalı dondurma almışsa “Ben bunu istemiyorum ki” demedim, teşekkür ettim. Bu da iyidir dedim, olsun dedim. İstemeden de olsa yedim. Sonra bu düşünce hayatımın her alanına yayılmaya başladı. Bu sefer gerçekten istediğim bir şey bütün kusursuzluğuyla gerçekleştiğinde “Kesin biraz sonra bir şey çıkar ve bozulur” düşüncesiyle hep tetikte bekledim, belki de bu yüzden hiçbir zaman tam anlamıyla o bahsettiğiniz gibi ÇOK MUTLU olamadım.
Bu düşüncenin sıradanlaşması beni mutsuz değil ama duygusuz yaptı. Bu yüzden hiçbir zaman sonsuzluğa inanmadım. Her şeyin muhakkak biteceğine hep inandım. Bu kötü dönemleri atlatmada çok faydalı oldu tabi, onu da inkar edemem.
Ama bir yerden sonra fark ettim ki, bu benim hayatım. Yani ben bir şeyi yapmayacaksam Ayşe Teyze laf söyler diye ya da Mustafa amca sevmez diye değil de istemediğim için yapmamalıyım. Bir nevi mahalle baskısı dedikleri olay yani. Eğer hayatımda bir şeyi gerçekten istiyorsam 1-2 kusuruyla değil mükemmelliğe ulaşıncaya kadar istemeliyim. 
Bu düşünceye gelmem gerçekten çok uzun sürdü. Yani birkaç ay öncesine kadar. Çünkü böyle lafları her zaman herkes söyler ama gerçekten uygulamak kolay kolay yemez bilirim. Yapmayacaksam konuşmayı sevmediğim için uzun süre düşündüm. Karar aldığım gibi hayatımdaki her şeyi tek tek sorguya çektim.
Baktım ki bir sürü pürüz, yarım kalmış, tamamlanmamış istekler .. Yapabildiğimi tamamladım. Baktım bir yerden sonra elimden bir şey gelmiyor, tamamlayamıyorum yani. Onları da tek tek hayatımdan uzaklaştırdım. Şimdi diyorum ki keşke. Keşke daha önce farkına varabilseymişim herşeyin.
Çünkü ben her uzun uzun düşünüp üzüldüğümde aslında istemediğim bir şeyi tamamlamaya çalıştığım için sıkılıyormuşum. “İçimde bir sıkıntı var ama sebebini bilmiyorum.” dediğim zamanlarda asıl sebebin bu olduğunu fark edememişim. 
Başkalarını mutlu etmek için 
hep kendimden ödün vermişim. 
Bu beni düşünceli fakat mutsuz biri yapmış. Benden 
başka herkes beni çok sevmiş.

Bütün bunları kafamda toplayabildiğim de anladım ki ben de herkes kadar mutlu olmayı, istediklerini almayı hak ediyorum. Hatta zaman zaman kanaatkar değil bencil olmayı bile öğrenmem lazım. Yani bir nevi, yaşamaya bir yerden başlamam lazım.
Güzel demişler insan kendinin psikoloğu olmalı diye.

1 comment :

  1. Sen aslında hiçbir zaman yanılmadın,
    Doğru doğdun
    Doğru büyüdün
    Yanlış doğdular
    Yanlış büyüdüler
    ama senin karakterini yanıltmayı beceremediler
    Hepsi bu
    Azminle sabrınla çevrendeki bir çok insan sana gıpta ediyor..

    ReplyDelete